Banyas 1985 Sözleri ve Alıntıları
Banyas 1985 sözleri ve alıntılarını, Banyas 1985 kitap alıntılarını, Banyas 1985 en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bir Azrail dolaşıyor etrafımızda, birimizi alacak, inşallah bana uğrar...
Sayfa 82 - Rewşen Bedirxan...
"Unutulmamak parayla değildir, işledir, bir insan ne kadar işlerse o kadar hatırda kalır."
Sayfa 96 - Celadet Alî Bedirxan✿
Kişi her istediğine ulaşamaz, rüzgarlar gemilerin istemediği şeyleri estirir...
Sayfa 254 - Ebu Tayyib el-Mütenebî' nin şiiri
lê rihê mirov hezar car dimire...
Celadet avantüre idi. Yani söylediğinden vazgeçmez, yapacağı şeyi mutlaka yapar ve korkmaz, korku nedir bilmez, ölüme mi gidecek; " Ee insan bir defa ölür" derdi, "Fakat öldüğüm zaman insan gibi ölmek isterim." Ve malesef o da olmadı...
Sayfa 59 - Rewşen Bedirxan
"kitaplarım çıkmaya başladı, zannediyor musun memnunum? Bana üç satır Kürtçe yazsan bunların hepsine bedeldir."
Sayfa 79 - Celadet, Rewşen re dibêje :)
-ve en son Türklere söylendi ki bu sofu adamdır, bunun hareketini durdurmak için ancak bir din mesele yapılmalı ve dini meseleyi onlar düşündüler ve Kur'an' dan daha iyi bir gerekçe yoktu. Öyle Kur'an' ı çıkardılar ve malumdur ki, Bedirxan Bey her çarpışmada en önde kendisi çıkardı. Kur'an' ı görür görmez derhal durdu ve teslim oldu ve bu suretle onu aldılar.
Sayfa 15
"Ahali benim elbiseme bakıyorsa hiç yanıma gelmesin, ben kafamla işlerim ve kafama hürmet beklerim, ne aileme ne de giyimime hürmet beklerim."
Sayfa 183 - Celadet Alî Bedirxan
Celadet gelir, yoklar ve muhakkak bir nükte yapar. Mesela pasta getirir der ki; " Biz yemek için yaşamıyoruz, yaşamak için yiyoruz. Fazla yeme. İmza."
Sayfa 142 - Celadet Alî Bedirxan' dan Rewşen' e nükteler... :D
+Yani Bedirxaniler o dönem böyle kendi isimlerinde para mı bastırıyorlardı, maliyeleri mi vardı?
-Evet altınları vardı, uğraşıyorlardı. Belki hükümetten anlamazlardı o vakit, fakat tamamıyla Türklerden uzak ve sade Kürt olarak yaşamak istiyorlardı.
Sayfa 14 - Avesta yayınları
Hitler'e demiş ki; " Kürtler derler ki, 'Şer jî betalî çêtir e.' yani harp etmek boş oturmaktan iyidir. Kürtler boş kalamazlar ve harp olsun ziyanı yok, sade boş oturmayalım."
Sayfa 92 - Celadet Alî Bedirxan
O zamana kadar bir kaleye, Cizre kalesine gülerek hiçbiri, ne Hıristiyan, ne Yahudi girebilirdi. Bedirxan Bey' in zamanında bu kalktı. Müslümanlar gibi ta içerilere kadar girerlerdi. Ve bunlara kim olduğu sorulduğu zaman Kürtçe derlerdi ki; "Heşayî te fillê te me", "Heşayî te cihuyê te me." Bu da kalkt. Bir Kürt bir Yahudiye ya da bir Hıristiyana sorduğu zaman "Tu kî yî?"(Sen kimsin?) Cevap olarak; "Affedersin senin Hıristiyanınım" ya da "Affedersin senin Yahudinim" denirdi. Bunu men etti.
Sayfa 15
Axx
En mühim mesele, mesela misafir varken ben yirmi defa odaya girsem yirmi defa Celadet kalkar ayağa, mecburen oturanların hepsi kalkardı, rahatsız olurdum. Efendim neden kalkıyorsunuz derdim. Derdi ki; "Ben onlara bunu öğretmek için, ben daima seninle değilim, ben biliyorum sen yerimi tutacaksın, fakat bunlar böyle alışmazsa olmaz."
Sayfa 52 - Rewşen Bedirxan
Peki niye Mustafa Kemal'e yardım ettiler?
- Eesaretten kurtulup istiklale kavuşmak, Kürdistan'ı kurmak için. Çünkü Mustafa böyle bir proje yapmıştı, yani Kürtler kendi yerlerini, kendi zatlarını koruyacaktı. Türkiye'de sade Türkler değil, Kürtler de bir şey olup onlara da bir hükümet kurulacaktı. Biz kurtulmalıyız padişahlıktan, ta ki bunu yapabilelim diye düşündüler ve buna öyle inandılar, öyle tafsilat verdi ki inandılar, yoksa inanmasaydılar bu kadar Kürdü de kurban etmezlerdi.
Sayfa 87 - AvestaKitabı okudu