Her medeniyetin barbarlığı kendine özgüdür; kimileri boğaz keser, kimileri savaş uçaklarıyla köyleri bombalar, kimleri kıtaları ölüme terk eder, kimileri de yolcu uçaklarını kaçırıp sivilleri öldüren bir füze olarak kullanır. 11 Eylül’de tüm dünyaya korku ve dehşet saçıp gezegenimizi yeni bir çılgınlığın eşiğine getiren intihar saldırıları da bu açıdan önemli soruların yönetilmesine yol açmıştır. ABD’yi hedef alan siyasal-dinsel terörizmin oluşumunu açıklayan etkileri ayrıntılarıyla inceleyen bu kitap, aklımıza gelen önemli soruların birçoğuna doğru karşılıklar verme iddiasındadır: Küresel gösteri toplumunun yeni binyılın bu ilk büyük terörist saldırısına tepkisi ne derece samimidir? ABD’nin en çok nefret ettiği adamın yine ABD’nin en eski müttefiklerinden biri olan, petrolün ve İslami gericiliğin büyük ihracatçısı Suudi Krallığı’ndan çıkması nasıl açıklanabilir? Medyanın oyuncağı haline gelen 11 Eylül olayının dünyanın farklı yerlerinde nasıl karşılandığını, küresel gösteri toplumunun yeni binyılın bu ilk büyük terörist saldırısına gösterdiği tepkinin ne derece samimi olduğunu da sorgulayan Achcar, ABD yetkililerinin, "Terörizme karşı tek savunma yöntemi, savaşı düşmanın evine taşımaktadır," benzeri açıklamalarını da inceliyor ve perol-din-fanatizm üçgeninin arkasındaki acemi büyücüleri ortaya çıkmaya davet ediyor. Lübnan asıllı Fransız yazar Gilbert Achcar, Barbarlıklar Çatışması adlı bu kitapta, ABD’yi hedef alan siyasal-dinsel terörizmin arkaplanındaki etkenleri titiz bir analizle ortaya koymakta ve 11 Eylül saldırısının öncesini, sonrası ve uzun vadede geleceğini, uzman bir siyasal bilimcinin bakışıyla yeniden masaya yatırmaktadır.
