Rodos Adası Osmanlı’nın hakimiyetine girdikten sonra bu adaya Türk aileler getirilerek iskân edilir. Böylece adada Türk hakimiyeti başlar. Türkler’den önce adanın hakimi olan şovalyeler, sivil ahaliye baskı ve zulüm uyguladıklarından dolayı ada halkı buranın Türkler’in hakimiyetine girdiği için hâllerinden memnundurlar.
Ancak, ezeli bir Türk düşmanı olan zalim İllien Gregory, Türklerle yaptığı çarpışmadaki acı yenilgisini unutmamış, tekrar güç kazanıp, Türkler’den öc almanın peşindedir. Bu yüzden haince plânlar yapar. Plânı, adaya sinsi ve ani saldırı düzenleyip, Türkleri ve onlara yakınlık gösterenleri öldürecek, haçlı bayrağını dikmek yoluyla gerçekleşecektir. Bu plânda Kara Pelerinli Şovalyeler en büyük yardımcısı olacaktır. Fakat İllien Gregory’nin unuttuğu bir şey vardır.
Bu, denizler arslanı Barbaros Hayrettin Paşa ve bir orduya bedel Alp ve Arslan Bey kardeşlerdir. Evlerinden binlerce kilometre uzakta hayatlarını hiçe sayarak, haçlıya Türklüğün büyüklüğünü ve kahramanlığını, adadaki ırkdaşlarının canlarını ve namuslarını koruyarak göstereceklerdir.
Değerli okuyucularımızın genç yazar Ömer Buğra Kanargı’nın Barbaros Hayrettin Paşa: Haç ve Kılıç tarihi romanını bir solukta okuyacaklarına inanıyoruz.
