Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Barnabas İncili

Kolektif

Barnabas İncili Gönderileri

Barnabas İncili kitaplarını, Barnabas İncili sözleri ve alıntılarını, Barnabas İncili yazarlarını, Barnabas İncili yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Günahkarın ağlaması, bir babanın ölmek üzere bulunan oğluna ağlaması gibi olmalıdır. Ah (şu) insanın deliliği (ah), kendinden ruh (u) ayrılan bedene ağlar da, günah nedeniyle Allah'ın merhametinden ayrılan ruha ağlamaz. Söyleyin bana, denizci, gemisi fırtınaya tutulup parçalandığı zaman yitirdiği şeyleri ağlamakla geri getirebilecek olsa ne yapar? Belli ki (oturup) acı acı ağlar. Ama, size diyorum ki size, insan ağladığı her şeyde günaha girer de, yalnızca günahına ağladığı zaman (girmez). Çünkü, insana gelen her belå kurtuluşu için Allah'tan gelir ki, (daha) buna sevinmesi gerekir. Fakat, günah, insanın helâki için Şeytan'dan gelir de, insan buna üzülmez. Mutlaka buradan fark ediyorsunuz ki, insan kayıp peşindedir, kår değil.. Bartalemus dedi: «Rab ( Efendi) , kalbi ağlamağa yabancı olduğu için ağlayamayan kimse ne yapsın?» İsa cevap verdi: "Gözyaşı dökenlerin hepsi ağlamıyor, ey Bartalemus. Allah sağ ve diridir ki, gözlerinden hiç yaş düşmeyen, (ama yine de) göz yaşı döken bin kişiden daha çok ağlayan insanlar bulunur. Bir günahkârın ağlaması, üzüntünün ağırlığı nedeniyle dünyevi sevginin tüketilmesidir. O kadar ki, nasıl güneş ışığı en üste konanı bozulup çürümekten korursa, aynen öyle de, bu tükeniş ruhu günahtan korur. Eğer Allah, gerçekten tevbe edene denizin suları kadar göz yaşı verecek olsa, o, çok daha fazlasını arzular; ve böylece bu arzu, yanan bir ocağın bir damla suyu tükettiği gibi, seve seve dökeceği bu küçücük damlayı da tüketir. Fakat, hemen hıçkırıklarını koyuverenler, yükü azaldıkça daha hızlı giden at gibidirler."
Sonra İsa dedi: "Tevbe, kötü yaşantının ters yüzüdür; çünkü, her duyu günah işlerken yaptığının tam tersine dönmelidir. Sevinç yerine keder konmalı, gülme yerine ağlama, gülüp eğlenme yerine oruç, uyu-ma yerine gece ibadetleri, boş vaktin yerine faaliyette bulunma, şehvetin yerine arılık, masal söyleme ibadete, hırs ve tamah da sadaka
Reklam
O zaman, bu (satırlar)ı yazan dedi: "Ey muallim, eğer havarilerine tevbe etme şekli sorulursa, ne cevap versinler?" İsa karşılık verdi: «Bir adam cüzdanını yitirdiğinde, onu görmek için yalnızca gözünü mü veya almak için yalnızca elini mi ya da sormak için yalnızca dilini mi öne sürer? Kesinlikle hayır, ama, tüm bedenini öne sürüp, onu bulmak için ruhunun tüm gücünü kullanır. Doğru değil mi?» O zaman, bu (satırları yazan) cevap verdi: «Doğruların doğrusu.>>
Muhammed (s.a.)
Dua bitince kâhin yüksek bir sesle dedi: "Dur İsa, çünkü, milletimizi sakinleştirmek için senin kim olduğunu bilmemiz gerekiyor.» İsa karşılık verdi: «Ben, Davud soyundan Meryem oğlu İsa, ölümlü ve Allah'tan korkan bir insanım ve şan, şeref ve azametin Allah'a verilmesine çalışıyorum.." Kahin cevap verdi: «Musa'nın
Yuhanna dedi; "bize, Allah aşkına imanı öğret. Namaz bitince, havarileri İsa'nın yanına geldiler, o da dedi: «Yaklaş Yuhanna, çünkü bu gün, sorduğun her şeyi sana anlatacağım. İman, Allah'ın seçtiklerini mühürlediği bir mühürdür ki, Elçisi'ne vermiş ve O'nun ellerinden seçilmiş olan herkes imanı almıştır. Çünkü, nasıl
Ve, İsa bunu söyleyip, yeniden dedi: «Göğün huzurunda itiraf ediyor ve yer üzerinde oturan herkesi tanıklığa çağırıyorum ki, insanların hakkımda dedikleri, yani, benim insandan öte olduğum (şeklinde söyledikleri) şeylerin tümüne yabancıyım ben. Çünkü, bir kadından doğma, Allah'ın hükmüne tabi, burada diğer insanlar gibi yaşayan ve herkesin çektiği dertlere maruz bir insanım ben. "
Reklam
İsa bir kez daha konuştu: "Göğün huzurunda itiraf ediyor ve yer üzerinde oturan her şeyi tanıklığa çağırıyorum ki, ben sizin dediğiniz şeylerin tümüne yabancıyım; görüyorsunuz ki, ben, ölümcül (bir) kadından doğmuş, Allah'ın hükmüne tabi, diğer insanlar gibi yeme ve uyuma, soğuk ve sıcak dertlerini çeken bir insanım. Bu bakımdan, Allah hükmünü vereceği zaman, sözlerim benim insandan öte olduğuma inananların her birini bir kılıç gibi delip geçecektir."
Eğer, kardeşin sana karşı günah işlerse, git ve onu düzelt. Eğer düzelirse sevin; çünkü, kardeşini kazanmış olursun. Ama, düzelmezse, yeniden git ve iki tanık çağırıp, onu yeniden düzelt; ve düzelmeyecek olursa git ve durumu kiliseye anlat; yine de düzelmeyecek olursa, onu kâfir yerine koy, bu bakımdan, onunla aynı çatı altında durmaz, onun oturduğu masada yemek yemez ve onunla konuşmazsın; o kadar ki, yürürken ayağını koyduğu yeri bilirsen, oraya kendi ayağını koymazsın. Petrus karşılık verdi: «Onu nasıl düzeltmeliyim?» İsa cevap verdi: «Kendinin nasıl düzeltilmesini istiyorsan öyle. Başkalarının sana nasıl katlanmalarını istiyorsan, sen de başkalarına öyle katlan. İnan bana Petrus, çünkü sana söylüyorum ki, merhametle kardeşini düzelttiğin her vakit Allah'ın merhametini çekersin ve sözlerin meyvesini verir; fakat, sert ve haşin olursan, Allah'ın adaleti tarafından sertçe cezalandırılırsın ve sözlerin hiç meyve vermez. Söyle bana Petrus: Şu, yoksulların içinde yemeklerini pişirdikleri toprak kaplar var ya, bunları onlar denk geldiğince taşlarla ve demir çekiçlerle mi yıkıyorlar? Emin ol ki hayır; ama, bunların yerine sıcak suyla (yıkamıyorlar mı?) Kaplar, demirle parça parça olur, yemek eşyası ateşte yanar; fakat, insan merhametle düzelir. Dolayısıyla, kardeşini düzelteceğin zaman kendi kendine şöyle diyesin: "Eğer Allah bana yardım etmezse, onun bugün yaptıklarının, ben daha kötüsünü yaparım yarın.." Petrus karşılık verdi: «Kardeşimi kaç kez bağışlamalıyım, ey muallim?» İsa cevap verdi: "Onun seni kaç kez bağışlamasını istiyorsan, o kadar.."
Seni Allah'a kulluktan alıkoyan her şeyi, bir kişinin görmesini engelleyen her şeyi fırlatıp attığı gibi, kendinden çıkar at..
Ya, bir adamın sizin anlattığınız gibi olmayan bir arkadaşı olacak olursa, ey muallim? Ne yapsın o? Ondan vaz mı geçsin? İsa cevap verdi: Gemisini kårlı olduğu sürece kullanan, zararlı hale geldiğini gördüğü zaman da bırakan denizcinin yaptığı gibi yapsın. Senden daha kötü olan arkadaşını böyle yaparsın; senin için bir tehlike olduğu şeylerde eğer Allah'ın rahmetinden ayrı düşmeyeceksen onu terk et.
Reklam
Arkadaşınız şöyle olsun: Sizi doğrultmak isterken bile, kendisi doğrulsun; sizin Allah sevgisi için her şeyden geçmenizi isterken bile, Allah'a hizmet için kendini bile feda etmeniz onu memnun etsin. <Ama söyleyin bana, eğer bir kişi Allah'ı nasıl seveceğini bilmezse, kendini ne şekilde seveceğini nasıl bilir; kendini sevmeği bilmezken, başkalarını ne şekilde seveceğini nasıl bilir? Kesinlikle imkânsızdır bu. Bu bakımdan, kendinize arkadaş seçeceğiniz zaman (çünkü, hiç arkadaşı olmayan, oldukça yoksul olandır), önce, onun güzel soyuna, güzel ailesine, güzel evine, güzel giysisine, güzel şekline ve güzel sözlerine bakmayın. Çünkü, kolayca aldanırsınız. Fakat, Allah'tan nasıl korktuğuna, dünyalık şeyleri nasıl hakir gördüğüne, salih amelleri nasıl sevdiğine ve hepsinin üstünde kendi nefsinden nasıl nefret ettiğine bakın ki, gerçek arkadaşı kolayca bulasınız; eğer o her şeyin üstünde Allah'tan korkuyor ve dünyanın fani şeylerini hakir görüyorsa; her zaman salih amellerle meşgul oluyor ve kendi vücudundan zalim bir düşman gibi nefret ediyorsa. Yine de, böyle bir arkadaşı, sevgin onda kalacak şekilde sevmiyeceksiniz. Çünkü, (bu şekilde) bir puta tapıcı olursunuz. Ama, onu Allah'ın size verdiği bir hediye olarak sevin, çünkü, bu şekilde Allah (onu) daha büyük sevgiyle süsleyecektir. Bakın, size diyorum ki, gerçek bir arkadaş bulan Cennet'in zevklerinden birini bulmuştur; hayır, hayır, böylesi Cennet'in anahtarıdır.
O zaman Matta dedi: «Öyleyse, kimseyi sevemiyeceğiz. İsa cevap verdi: «Bakın, size diyorum ki, sizin için günah dışında herhangi bir şeyden nefret etmek meşru değildir; o kadar ki, Şeytan'dan bile Allah'ın yaratığı olarak nefret edemez, ancak Allah'ın düşmanı olarak (nefret edebilirsiniz). Bu, neden böyle biliyor musunuz? Söyleyeyim size: Çünkü, o, Allah'ın bir yaratığı olup, Allah'ın yarattığı her şey iyi ve tamdır. Bu bakımdan, kim yaratılandan nefret ederse Yaratan'dan da nefret eder. Fakat, arkadaş tek bir şeydir, kolayca bulunmaz, ama kolayca yitirilir. Çünkü, arkadaş sonsuz derecede sevdiğiyle zıtlaşmaya katlanamaz. Dikkat edin, tedbirli olun ve arkadaş olarak sevdiğinizi sevmeyeni seçmeyin. Arkadaşın ne demek olduğunu biliyor musunuz? Arkadaş, şu bu değil, yalnızca ruh doktoru demektir. Ve böyle de, nasıl kişi, hastalığı bilip de, ilacını vermekten anlayan iyi bir doktoru çok seyrek bulursa, aynı şekilde, hataları bilip, doğruya yönetmekten anlayan arkadaşlar da çok seyrek bulunur. Fakat, burada bir şer vardır; şöyle ki, arkadaşlarının hatalarını görmezlikten gelen arkadaşlara sahiptir pek çokları; diğerleri vardır, onları mazur görür; bir diğerleri onları dünyevi bahanelerle savunur; ve en kötüsü de, arkadaşını yanlışlara çağırıp yardım eden ve sonunu kendi kötü sonuna benzetendir. Dikkat edin ki, böylelerini arkadaş edinmeyesiniz, çünkü, gerçekten onlar düşmandırlar ve ruh katilleridirler.
Allah'ın dostu ve mukaddesi Süleyman Peygamber'in dediği gibi diyeyim size: «Tanıdığınız bin kişiden biri arkadaşınızdır.»
Bir insan iyilik yapar ve iyi (şeyler) konuşurken, kim onu daha iyi olmayan herhangi bir şeyi bahane ederek engellemeğe çalışırsa Şeytan'a hizmet eder. Hayır, hayır, O'nun yoldaşı (bile) olur. Çünkü Şeytan, her iyi şeyi engellemekten başka bir işe bakmaz.
Bakın, size diyorum ki, Hüküm Günü'nde pek çokları Allah'a diyecek: «Rabb, biz senin kanununu va'zettik ve öğrettik.» Bunlara karşı kuşlar bile haykırıp, diyecekler: «Siz başkalarına va'z ederken, kendi dilinizle kendinizi mahkûm ediyordunuz, ey günah işçileri!» "Allah sağ ve diridir ki" dedi Isa, "gerçeği bilip
627 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.