Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Başarı Yolunda Gemileri Yakmak

Davut Can

Başarı Yolunda Gemileri Yakmak Sözleri ve Alıntıları

Başarı Yolunda Gemileri Yakmak sözleri ve alıntılarını, Başarı Yolunda Gemileri Yakmak kitap alıntılarını, Başarı Yolunda Gemileri Yakmak en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Allahümme Salli A'la Seyyidina Muhammed
Amerikalı Bilim Adamı Michael Hart, bir araştırma yaparak, dünyanın gelmiş geçmiş en büyük ve etkili ismini belirlemek istemiştir. Büyük insanların kabiliyetlerini, mücadelelerini, icraat ve başarılarını bilgisayarına kaydeder. Birden yüze kadar büyük insanları sıralamak ister. Aylar süren çalışmadan sonra bilgisayardan, veriler ışığında dünyanın en büyük insanın ismini seçmesini ister. Bilgisayarın vardığı sonuç, Hazreti Muhammed (s.a.v.)'dir. Netice özellikle Hristiyan dünyasında çokça tartışılsa da Michael Hart, sıralamayı yapanın bilgisayar olduğunu vurgulayarak, tarafsız bir araştırma yaptığını söyler. Araştırmayı yayınlayan Fransız dergisi Le point , Hz . Muhammed (s.a.v.)'i 1979'da " Yılın Adamı " seçti. 29 Aralık 1979 tarihli gazeteler , habere yer verirken seçimin gerekçesi olarak şunları yazdılar : "Hazreti Muhammed (s.a.v.) 571-632 yılları arasında yaşamış olmasına rağmen dünyada etkisi çığ gibi büyüyor ve milyonlarca insan onun gösterdiği yolda yürüyor. "
Uygulanmayan bilgi öğrenilmiş değildir.
Unutmayalım! Uygulanmayan bilgi öğrenilmiş değildir. Bir doktor sigaranın sağlığa ne kadar zararlı olduğunu bilir ama yine de içer. Eğer doktor tam olarak bilseydi o sigarayı içmesi mümkün değildi. Aynı bunun gibi öğrendiğimiz her bilgi düşüncelerimizde bir çığır açmalı, o bilgiyi hayat yolumuzun bir basamağı olarak kullanmalıyız..!
Reklam
Önce kendimizden başlamalıyız..!
Wesminster Manastırı'nın bodrumunda bir Anglian koposunun üzerinde şunlar yazılıdır: "Gençken düşlerim sonsuzdu ve dünyayı değiştirmek isterdim. Yaşlanıp akıllanınca dünyanın değişmeyeceğini anladım. Ben de düşlerimi biraz küçülterek memleketimi değiştirmeye karar verdim. Ama o da değişeceğe benzemiyordu. İyice yaşlanınca son, bir gayretle sadece ailemi ve kendime en yakın olanları değiştirmeyi denedim. Maalesef bunu da gerçekleştiremedim. Şimdi ölüm döşeğinde yatarken, birden fark ettim ki önce yalnız kendimi değiştirseydim, etrafındakilere örnek olur. Ailemi de değiştirebilirdim. Onlardan alacağın cesaret ve ilham ile memleketimi daha ileri götürebilirdim. Kim bilir belki dünyayı bile değiştirebilirdim... "
* Gençler! Hedeflerimizin büyüklüğü kendimizin büyüklüğünü ortaya koyar. En başta hedefimizi büyüteceğiz ki büyük hedefler peşinde, büyük bedeller ödeyerek azimle, istekle koşacağız. "Büyük kafaların büyük hedefleri vardır; küçük kafalarin ise sadece arzuları. Küçük kafalar, talihsizliklere boyun eğer. Büyük kafalar talihsizliklerin üstünde yükselir."
Emeğin Önemi
Mesnevi'den bir kıssa anlatmak istiyorum: "Konya'da fakir bir adam rüya görür. Rüyasında Bağdat'ta bir evin bahçesinde bulunan asmadan bir salkım üzüm alıp yer. Adam uyandığında bir mana veremez; fakat aynı rüyayı arkası arkasına üç gün görünce "Bunda bir hayır vardır" diyerek bir aylık mesafeli yolculuğa çıkar. En son Bağdat'a gelir, o evi araya araya bulur. Kapıyı çalar. Ev sahibine durumu anlatır. İzin verirse bahçede bulunan asmadan bir salkım üzüm yemek istediğini söyler. Ev sahibi olayı bir türlü anlayamaz. Arkası arkasına şöyle der: "Demek sen rüyanın peşine düşüp bir salkım üzüm yemek için ta Konya'dan Bağdat'a geldin, öyle mi? Ben üç günden beri rüyamda Konya'nın filan semtinin filan numaralı evinin bahçesinde büyük bir hazinenin olduğunu görüyorum; fakat rüyaya itibar edipte ta oralara gitmiyorum. Sen hangi mantıkla buralara geldin. Ne kadar saf adammışsın." deyip üzümü ikram eder. Üzümü aceleyle yiyen kişi, hiç durmadan evine döner, bahçeyi kazar ve büyük hazineye sahip olur. Meğer Bağdat'taki kişinin rüyada gördüğü ev, kendi eviymiş. Dikkat ederseniz, mükâfat olarak az gösterilen (üzüm) kişiyi harekete geçiriyor, nice zahmetlere katlanıyor. Üzümün arka planındaki sırdı. Bu yolculuğa katlandığı için, o sır hazine olarak ortaya çıktı. Bağdat'ta yaşayan ise büyük mükâfata inanmadı, mükafatı önemsemedi, o uğurda emek sarf etmedi. Daha çok onun hakkı görünen hazine; umut bağlayana, adım atana, yol çilesine katlanana verildi.
İlk önce idealler olur, sonra gemiler yakılır. Gemiler yakıldığı anda, zafer kendiliğinden gelir. Demek ki en başta, uğruna gemileri yakacak bir idealimizin olması gerekir: Başarı yolunda ideal sahibi olmak... Eğitim yolunda ideal sahibi olmak... Sevgi, mutluluk ve diğer hallerde ideal sahibi olmak...
Reklam
"Siz kendinize inanın, başkaları da size inanacaktır." Tacitus
Sayfa 81
"Huzuru her yerde aradım; ancak tenha bir yerde, bir kitapçıda buldum." - François -
Sayfa 319Kitabı okudu
Yine uzun ama güzel bir alıntı :)
Keskin bıçak olmak istiyorsan, çok çekiç darbesi yemen gerekir. Yok darbe yemek istemiyorum, zorluklara, güçlüklere, engellere katlanmak istemiyorum diyorsan, kör bıçak olarak bir kenarda kalmaya razıyım demek istiyorsun. Hiç kimse bir kenara atılmış, âtıl olarak kalmak istemez. O zaman hayatın cenderesinde çile çekmeye razı olacağız, çekiç darbelerine sabredeceğiz ki keskinleşip bir işe yarayalım!
Reklam
"Boş zaman yoktur, boşa geçen zaman vardır." Calternen
Sayfa 182
Bizi hayattan şikayete sevk eden şey karşılaştığımız şeylerin büyüklüğü değil irademizin zayıflığıdır! - Jeremy Taylor -
Sayfa 105Kitabı okudu
Bizi hayattan şikayete sevkeden şey, karşılaştığımız şeylerin büyüklüğü değil, irademizin zayıflığıdır.
"Kitaplar sessiz öğretmenlerdir." Caullios
Sayfa 325
182 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.