Başımıza Çuval Geçirenler
Mahir KaynakEn Eski Başımıza Çuval Geçirenler Gönderileri
En Eski Başımıza Çuval Geçirenler kitaplarını, en eski Başımıza Çuval Geçirenler sözleri ve alıntılarını, en eski Başımıza Çuval Geçirenler yazarlarını, en eski Başımıza Çuval Geçirenler yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Çuval hadisesi yaşanırken bir Çavuş;
“İnşallah bu işten sağ çıkmam. Eğer sağ çıkarsam görevimden ayrılmak istiyorum. Ülkeme her şeyimi veririm ama siz benden haysiyetimi vermemi istediniz. İnsan kalabilmek için bu görevi yapıyoruz. İnsanlığımı elimden alırsanız yaptığım işin ne anlamı kalır? İnsan olmayandan asker olur mu?”
"Bizim dostlarımızın bir sözü vardır: Demokrasi en iyi rejimdir çünkü biz ne istersek onu yapıyorlar. Üstelik onlara hiçbir şey söylemiyoruz. Sadece şartları hazırlıyoruz ve normal bir insanın vereceği kararı vermelerini bekliyoruz. Çok şükür ki hepsi de akıllı adamlar şartlara uygun karar alıyorlar ve demokrasi bir saat gibi işliyor."
"İdeolojinin siyasi alanda belirleyici olduğunu düşünüyorduk. Çin ile küresel sermayenin karşılıklı ilişkileri ne insan haklarının ne de ideolojinin bir anlam ifade etmediğini göstermektedir."
"Dünyayı algılayış biçimimiz aşağı yukarı şöyle özetlenebilir: Çıkarları birbiriyle çelişen birçok güç vardır ve bunlar sürekli bir çatışma içindedirler. Yönetenlerin görevi ülkesinin bu çatışmadan zarar görmemesini hatta mümkünse kazançlı çıkmasını sağlamaktır."
"Bir devletin, daha doğru bir ifadeyle onu oluşturan halkın aktör mü yoksa tabi bir halk mı olduğunu anlamanın kestirme yolu çıkarlarını ve hedeflerini kendisinin mi belirlediği yoksa bunu başkalarından mı öğrendiğine bakmaktır."
"Büyük bir mücadele verdiğini sanan insanlar çoğu zaman onu yönetenlerin gerekli gördüğü değişimi gerçekleştirmekte olabilirler. Kazandık sandıklarında öngörülen biçime dönüşmüş olabilirler."
“Bir olay, sürecin bir noktasına bakarak değerlendirilemez. Daha sonraki aşamalarda neler olabileceği ve bunların nasıl sonuçlar yaratacağı hesaplanmalıdır.”
“Bugün klasik ulus tarifinin içinde kalarak ve bu tarife uymayan gelişmeleri tehdit olarak algılayarak bir yere varmak mümkün değildir. Çoğulculuk birbirine zıt iki dinamiği birden içinde taşır. Bölünme ve ayrışma da çoğulculuktan doğar büyüme de. Önemli olan farklılıkların nasıl algılandığı ve yönetildiğidir.”