Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Başımıza Çuval Geçirenler

Mahir Kaynak

Başımıza Çuval Geçirenler Gönderileri

Başımıza Çuval Geçirenler kitaplarını, Başımıza Çuval Geçirenler sözleri ve alıntılarını, Başımıza Çuval Geçirenler yazarlarını, Başımıza Çuval Geçirenler yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
256 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Artık bizim konuşma sıramız geldi! Devir her zaman konuşanın değil, gerektiği zaman konuşanındır... Neyin ne zaman gerektiğinin kararını da Türk milleti en uygun zamanda verecektir!.. Ve işte o zaman her şey değişecek!.. Birkaç gün sonra ABD askerleri bir birliği basar ve askerlerimizin başına çuval geçirerek başka bir yere götürdüler. Birliğin
Başımıza Çuval Geçirenler
Başımıza Çuval GeçirenlerMahir Kaynak · Truva Yayınları · 200648 okunma
"Seçim, çok katı olan bir ön elemeyi geçenler arasında yapılır. Yani halk demokrasi sofrasında istediği yemeği yiyemez. Birileri tarafından önüne konanlardan birine razı olmak zorundadır."
Reklam
"Demokratik yönetimin halkın iradesini yansıttığı, böyle bir yönetimin en doğru kararları vereceği varsayılır. Bu yargılar içimizde hoş duygular uyandırmakla birlikte doğrulukları çok şüphelidir. Bir yönetimin halk oyuyla seçilmesi, böyle bir yönetimin halk tarafından oluşturulduğu anlamına gelmez. Demokrasi oyununun bir tarafında halkın seçimi varken diğer tarafında kimlerin seçim yarışına katılabileceğini belirleyen kurallar ve olgular vardır."
"Türkiye'nin bürokrasisi başarıya değil ideolojik ve çıkar ilişkisine göre şekillenmiştir. Profesyonellik ikinci plandadır. Siyasi kadrolar, abartılı bir demokrasi anlayışı yüzünden, devlet içinden değil dışından gelmektedir ve yönetim için gerekli formasyona sahip değillerdir. Seçilme endişesi yönetme arzusunun daima önündedir."
"Yenilgi, çoğu zaman, bir anda veya bir dönemde yapılan hataların sonucu değildir. Çok uzun zamanlar içinde oluşan birikimler yenilgiyi kaçınılmaz bir kader haline getirebilir. Osmanlı'nın yenilgisi ve tasfiyesi böyle bir birikimin sonucudur ve başarı şansı yok gibidir. Yenilginin gerçek sebebini aramak yerine o dönemin insanlarını itham etmek bizi rahatlatabilir ama geleceğe ışık tutmaz."
"Yapacağımız şey çok açık. Halkı düzelterek veya değiştirerek devleti güçlendiremezsiniz. Bir ülkenin zenginliği halkın çalışkanlığının sonucu değildir ve halkımız hiçbir iyi şeyin yapılmasını engellemiyor. Bu mermerden en iyi heykelleri yontabilirsiniz. Eksik olan usta bir heykeltıraştır. Yani devleti yeniden düzenlemek gerekir."
Reklam
"Halk kendi şarkısını söylemez. Duyduğunuz ses yönetenlerin sözlerinin bir yankısıdır."
"Ekonomik gücü elinde tutanlar halkı istediği biçimde eğitir, kitle iletişim araçlarıyla şartlandırır, dostlarını ve düşmanlarını belirler ve en önemlisi toplumsal kahramanlar yaratır."
"Sadece yakarak ve savaşarak bir yere varılamaz. Güvenli bir ortam yaratarak kimsenin saldırmaya cesaret edemeyeceği ya da bir başarı umudunun olmadığı bir yapı kurmak sürekli vatanı kurtarmak zorunda kalmaktan daha iyidir. Elinizdeki kazmayı bırakın demiyorum ama inşa etmek gibi bir kavramın da olduğunu hatırlatmak istiyorum."
"Ülkemizde büyük çoğunluk bir yıkım ekibi gibi davranıyor. Eğer bir sorun varsa, bu soruna neden olduğunu sandığımız odakları imha etmek için kolları sıvıyoruz ve çatışmaya başlıyoruz. Kimsenin inşa etmek gibi bir derdi yok. İçinde bulunduğumuz yapıyı sağlamlaştırmak, saldırılara karşı güvenli hale getirmek gibi bir projemiz olmuyor."
Reklam
"Siyasal İslam'ı Müslümanlar yaratmamıştı. Siyaset planlayıcıların masalarında oluşturulan bu akım şimdi bir numaralı hasmı haline gelmişti. Onlar İslam'ı bir araç, biz ise bir inanç olarak görüyorduk. İnançlarımızı bir silah haline dönüştürmelerine karşı koyamadık hatta bunu severek kullandık. Çünkü İslamcı akım birilerine iktidar ve bunun getireceği zenginliklerin yolunu açıyordu."
“Yapılacak şey kaybetmek istemediklerimizi savaş alanının dışında tutmaktır. Neyi cepheye sürerseniz onun ölüm haberini almaya hazır olmalısınız. Ben olsam dini savaş alanından çekerim ve bütünleştirici yeni bir ulus tanımı yaparım.”
“Bugün klasik ulus tarifinin içinde kalarak ve bu tarife uymayan gelişmeleri tehdit olarak algılayarak bir yere varmak mümkün değildir. Çoğulculuk birbirine zıt iki dinamiği birden içinde taşır. Bölünme ve ayrışma da çoğulculuktan doğar büyüme de. Önemli olan farklılıkların nasıl algılandığı ve yönetildiğidir.”
“Bir olay, sürecin bir noktasına bakarak değerlendirilemez. Daha sonraki aşamalarda neler olabileceği ve bunların nasıl sonuçlar yaratacağı hesaplanmalıdır.”
"Büyük bir mücadele verdiğini sanan insanlar çoğu zaman onu yönetenlerin gerekli gördüğü değişimi gerçekleştirmekte olabilirler. Kazandık sandıklarında öngörülen biçime dönüşmüş olabilirler."
22 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.