Yazı, kitap benim tek sahici dostum. Aynı zamanda tartışmaya, boğuşmaya değecek en sahici düşmanım. Bu nedenle teknoloji yazıyı eritmeye ısrarla talipse bile, ben de yazının silahlarıyla onu, yani kendimi savunmak zorundayım. Düşlerin sınırlarını genişletmek her zaman bu hayati zorunluluktan doğmamış mıdır?