Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Başsız Süvari

Washington Irving

Başsız Süvari Gönderileri

Başsız Süvari kitaplarını, Başsız Süvari sözleri ve alıntılarını, Başsız Süvari yazarlarını, Başsız Süvari yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
117 syf.
·
Puan vermedi
Başsız Reis
Garip bir şekilde eski tarzda yazılan korku hikayeleri hoşuma gidiyor. Günümüzde korku hikayeleri kadar gerilimli değiller, olay akışları daha basit, sadece öykünün başını okuyarak sonunu tahmin edebiliyorsunuz ama bunlara rağmen sizi kendine çeken bir yapısı var. Uykulu Kuytu Söylencesi abimin aldığı bir kitaptı. Zaman zaman gözüme çarpsa da uzun bir zaman okumamıştım. Bir gün abim yavaştan kitaplarını geri istemeye başlayınca bu kitabın değeri benim gözümde büyümüştü. Evet, bu kitabı okumam lazımdı... Bir çok korku kitabı okudum. Bazı kitaplar hikayelerdeki detaycılığıyla beni kendisine çekerken, bazıları sadece atmosferiyle beni büyülemiştir. Uykulu Kuytu Söylencesi ikincisine daha yakın olsa da diğer korku hikayelerine kıyasla atmosferine hepten girdiğimi maalesef söyleyemeyeceğim. Kısaca beş-altı yaşındaki çocuklara uyku vaktinde yaramazlık yapmasın diye anlatılan öykülere benziyor diyebilirim. Gene de, başsız süvarinin kapkara atı ve elinde baltasıyla gece vakti size doğru koştuğunu hayal edince yirmi iki yaşındaki ben bile biraz ürküyorum.
Uykulu Kuytu Söylencesi
Uykulu Kuytu SöylencesiWashington Irving · İthaki Yayınları · 2018612 okunma
117 syf.
5/10 puan verdi
·
Beğendi
·
22 saatte okudu
Video incelemem: youtu.be/fz5QKe7-d2s İthaki yayınlarının karanlık kitaplık serisinin 2. kitabında bizleri 7 tane kısa öykü karşılıyor ama ben asıl öykümüz olan kitabımızın ismiyle aynı öyküyü ele alacağım. Bu hikaye 40 sayfalık bir öykü. Resmen ilk 32 sayfa betimleme ile geçiyor diyebilirim. Zamanına göre korkutucu olacak şeyler artık tabii pek korkutucu olmuyor. Dil olarak da yazar eski kalmış diye düşünüyorum. Filmi de mevcut bu arada ve filmini şahsen daha çok öneriyorum. Kitabın detaylı incelemesini yaptığım videoyu yukarıdaki linkten izleyebilirsiniz.
Uykulu Kuytu Söylencesi
Uykulu Kuytu SöylencesiWashington Irving · İthaki Yayınları · 2018612 okunma
Reklam
Kafasının bir tarafı hayalet hikayeleriyle dolu olan be­yefendi tam bu noktada susmuştu. "Peki bu hadise gerçek mi?" diye sordu, durmadan soru soran beyefendi. "Hiç kuşku yok ki gerçek," diye yanıtladı diğeri. " En yetkili kişiden dinledim. Öğrenci bizzat anlattı. Kendisi­ni Paris'teki bir akıl hastanesinde görmüştüm."
"Dünyada tek bir tane bile arkadaşım kalmadı!" dedi. "Yine de bir yuvan var," dedi, Wolfgang. "Evet, mezarda!" Bu sözcükler karşısında Wofgang'ın yüreği ezilmişti.
Wolfgang duraladı. Burada, onu alışılagelmiş düzenin üzerinde kılan görünümüyle yalnız başına oturmuş bu elem abi­desinde kendisini huşu içinde bırakan bir şeyler vardı.
İnsan zihninin sınırlarını aşan güzellikte bir kadın çehresiydi bu. Üzerinde öylesine kuvvetli bir tesir bırakmıştı ki, o çehreyi yeniden ve yeniden hayal et­mişti. Gündüz vakti düşüncelerini, gece vakti uykularını işgal ediyordu; sözün kısası, düşündeki bu simaya abayı yakmıştı.
Reklam
Mezar soyguncuları gibi o da, bir nevi, çürüyüp dağılmış kitapların konduğu odalarda beslenen bir kütüphane soyguncusuydu.
Görünüşte ufak tefek olsa da gönlü geniş bir adam olan baron, etrafını kuşatan bu küçücük dünyadaki insanların en büyüğü olduğunun farkındalığıyla şişindikçe şişini­yordu.
"Yani neticede, şayet yanılmıyorsam," dedi Tom üze­rine basa basa, "Siz herkesin Şeytan diye bildiği kişisiniz." "Ta kendisiyim ve emrinize amadeyim," diye yanıt­ladı kara adam, çok da medeni olmayan bir tavırla başını eğerek.
Şurası kuşkusuz ki, tüm ailevi tartışmaları daima uy­sallıkla alttan alan bu zavallı adam, köydeki tüm iyi kalpli hanımların gözdesiydi; ve onlar da, akşam dedikodula­rında değerlendirdikleri bu kavgalarda tüm kabahati Van Winkle Hanım'ın üzerine atmayı asla ihmal etmezlerdi.
Reklam
"Hayatta hiçbir vaziyet yoktur ki insana fayda sağla­masın, onu keyiflendirmesin; elbette şu nükteyi aklımız­ da bulundurmak kaydıyla: "Hortlak süvarilerle yarışan adamların başları muhak­kak ki derde girer."
Belki de sonraki yıllarda kili­seye giden yolun değirmen havuzunun kenarından geçe­cek biçimde değiştirilmesi de bu yüzdendir. Terk edilen okula gelince . . . O da çok geçmeden çürüyüp yıkılmış ve söylentilere göre talihsiz öğretmenin hayaleti buraya da­danmıştı. O zamandan bu zamana, durgun yaz akşamları sallana sallana saban sürmekten evlerine dönmekte olan çiftçi yamaklarının kulağına Uykulu Kuytu'nun huzurlu ıssızlığında bir ilahi tutturmuş hüzünlü hüzünlü söyle­yen öğretmenin sesi çalınırmış gibi gelir.
Kılını bile kıpırdatmadan karanlığın içinde dikilen bu şey, zavallı yolcunun üzerine her an atılacakmış gibi duran devasa bir canavar gibi görünmekteydi.
Yaşayan adamlardan korkmuyorsun da ölülerden mi korkuyorsun.
Sayfa 114Kitabı okudu
Sert bir mizaç seneler geçse de asla yumuşamaz; kullanıldıkça keskinleşen tek bir alet varsa o da sivri dildir.
287 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.