Bastırılanın Geri Dönüşü sözleri ve alıntılarını, Bastırılanın Geri Dönüşü kitap alıntılarını, Bastırılanın Geri Dönüşü en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kadın yazanlara karşı, yazın hayatına girme aşamasında, ideolojik bir baskı söz konusudur. Bu baskı, sessiz kadının iffetli, konuşan kadının ise hafifmeşreplikle özdeşleştirilmesi temelinde yoğunlaşır.
Kadınların geçmişini yine kadın araştırmacıların incelemesi, kadın mücadelesine güç katmak ve bu mücadeleyi ilerletmek açısından önemli. Bu gibi çalışmalar ilk olarak kadın tarihi ve kültürüne hizmet edilmesini sağlar ve bunu yaparken de kadınca bir bakışı yansıtır. Bu bakış, çok uzun yıllardır süregelen ve kadına ait olanı sessizleştiren ataerkil bakıştan farklıdır. Bu sayede, kadınların geçmişte neler ortaya koyduklarına dair günümüzde de süregelen ataerkil kültürün görmezden gelme tavrının ya da bu konudaki yanlış kanıların da önüne geçebilir.
Kadın, hem kendinden önceki erkek yazarların gölgesi altındadır hem de onun kalıplarına sıkıştırılarak (melek, canavar, vb. gibi) belirli kalıplar içinde tanımlanırlar.
...özellikle kadınları bilinçlendirmeye ve istekleri doğrultusunda değişime hazırlamaya çaba gösteren kadınlar ayrıca, konferanslar düzenleyip, çeşitli dernekler kurmuşlar, bu derneklerde etkin görevler üstlenmişlerdir.
Kadının kim olduğu, ne istediği, nasıl gibi konular hep erkekler tarafından yazıldığı ve tarif edildiği için, kadına erkek tarafından bir kimlik giydirildiğine değinir. Ona göre kadınlar, ataerkil düalist bir düşünce yöntemiyle hep aşağılık ve ikincil olan tanımlamalarla eşleştirilirler. Bu sebeple de kadınların, kadın olarak, kadınlar için yazmasını savunur. Böylece gerçek ve kadınca bir bilgi paylaşımı olabilecek ve kadınlar, erkeklerin kendilerine tanımladıkları alandan özgürleşebileceklerdir. Sabit bir öznellik tanımlaması yapmadığından, her kadının metninin de birbirinden farklı olacağı, tek bir kadın tanımının yapılamayacağına değinir.
Sayfa 22 - Hélène Cixous, "The Laugh of Medusa" adlı makalesinde
"Eğer, geçmişimiz "yok" olmaktan kurtarılmaz, kadınlar görünür kılınmazsa her kuşak, bayrağı bir öncekinin bıraktığı yerden almak zorunda kalacak, bu da zaman ve güç kaybına yol açacaktır."
Sayfa 14 - Osmanlı Kadın Hareketi, Serpil Çakır, s.321