Sen gayri-meşru işler peşinde koşan bir kadındın. Sende doymak bilmeyen aç ve akur-kuduruk bir ihtiras vardı. O kadar ki yeryüzünün okyanusları bile onu söndürümeyecekti...
"Anne, biliyor musun, bazen öyle denizler vardır ki onun derinliklerinde büyük manalar saklıdır ve dalgaları altında insanı ka'rına (derinliğine) çeken bir kuvvet vardır. İnsan ister ki adım adım onun a'mâkına (derinliklerine) insin. Çünkü saadet, sükûn, âsudegi (huzur) her şey oradadır... Anne! İşte senin gözlerin, böyle bînihayet (sonsuz) dalgalarıyla ufuklara kadar uzanan bir denizdir ki ben onları seviyorum anne. Ben onların ılık ve şifakâr (şifa veren ) dalgaları içinde boğulmak istiyorum..."