Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Batı Cephesinde Yeni Bir Şey Yok

Erich Maria Remarque

Batı Cephesinde Yeni Bir Şey Yok Gönderileri

Batı Cephesinde Yeni Bir Şey Yok kitaplarını, Batı Cephesinde Yeni Bir Şey Yok sözleri ve alıntılarını, Batı Cephesinde Yeni Bir Şey Yok yazarlarını, Batı Cephesinde Yeni Bir Şey Yok yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
1918 Ekiminde vurulup öldü. Vurulduğu gün bütün cephe sessiz sakindi gayet; öyle ki, resmi tebliğler, batı cephesinde kayda değer yeni bir hadise olmadığı cümlesiyle yetindiler.
1916'da evlerimize dönseydik, karşılaştığımız olayların acı ve dehsetinden bir fırtına koparırdık. Şimdi dönersek yorgun, harap, yanmış, köksüz, ümitsiz.
Reklam
Arkadaş, ben seni öldürmek istemedim. Bu çukura bir daha atlayacak olsan, sen de akılsızlık etmediğin takdirde, yapmam böyle bir şey… Senin, benim gibi bir insan olduğunu ben ancak şimdi görüyorum. Ben senin el bombanı, süngünü, silahlarını düşündüm; karını, yüzünü, ortak taraflarını ben şimdi görüyorum. Affet beni arkadaş, biz bunları daima çok geç görürüz. Ne diye bize boyuna söylemezler, sizin de bizler gibi biçare yaratıklar olduğunuzu, sizin annelerinizin de bizimkiler kadar endişe ettiğini, hepimizin ölüm karşısında hep aynı acıları yaşadığımızı ne diye söylemezler?.. Affet beni arkadaş, sen benim nasıl düşmanım olabilirsin? Biz bu silahları, bu üniformaları çıkarıp atsak sen benim kardeşim olabilirdin, Kat gibi, Albert gibi. Al ömrümden yirmi seneyi arkadaş, al da kalk! Al daha fazlasını, ben bu ömrü ne yapacağım, artık bilmiyorum çünkü
Ben gencim, yirmi yaşındayım; ama hayat namına ümitsizlikten, ölümden, korkudan, bomboş bir sathiliği ıstırap uçurumlarına zincirlemekten başka bir şey bildiğim yok. Milletlerin birbirlerine karşı itildiklerini; susarak, cahilce, delice, uysal ve masum, birbirlerini öldürdüklerini görüyorum. Dünyanın en zeki kafalarının, silahları ve sözleri, bu işleri daha ustaca yapmak, daha devamlı kılabilmek için icat etmiş olduklarını görüyorum.
"Yavrum, evladım!" diyor annem hafif bir sesle. Biz aile içinde öyle fazla şefkate alışık değilizdir. Derdi günü çalışmak, çile çekmek olan fakirlerde görülmez böyle şeyler. Onlar şefkati öyle anlamazlar, hem bildikleri bir şeyi ikide bir açığa vurmaktan hoşlanmaz onlar.
Bütün dünyayı şu yatağın başına toplamalı, demeli ki: İşte Franz Kemmerich on dokuz buçuk yaşında, ölmek istemiyor kurtarın onu!
Reklam
Kantorek olsa henüz hayatın eşiğindesiniz derdi. Biz henüz kök salmamıştık, savaş selleri söktü sürüdü bizi. Ötekiler, bizden yaşlılar için savaş bir duraksayıştır, onlar ileriyi düşünebilirler. Ama bizi dört yandan sardı savaş, sonunun nereye varacağını bilmiyoruz. Bindiğimiz, şimdilik, yalnız şu:Öyle mahzun da olduğumuz yok ama tuhaf ve melankolik bir şekilde kabalaştık.
1916 da evlerimize dönseydik, karşılaştığımız olayların acı ve dehşetinden bir fırtına koparırdık. Şimdi dönersek yorgun, harap, yanmış, köksüz, ümitsiz. Belimizi doğrultamayız artık. Hem, anlamazlar da bizi, çünkü önümüzde bir nesil  var; buradaki bu yılları bizimle birlikte geçirmiş; ama evi ocağı, mesleği olan, şimdi eski durumlarına kavuşunca harbi unutacak bir nesil.. ve ardımızdan bir nesil yetişiyor; tıpkı evvelki bizler gibi; onlar da bizi yadırgayacak, bir kenara itiverecekler. Bizler kendimiz için bile faydasız; büyüyece ğiz; bazımız devrana uyacak, bazımız kadere boyun eğecek, çoğumuz da perişan olacağız; yıllar geçip gider, eninde sonunda mahvoluruz.
Yeni bir hayal kırıklığı mahvedecek hepsini; ümitler o kadar kuvvetli; dinamitlenmedikçe söküp atmak imkansız.
Düşüncelerimiz balçıklara benziyor; değişik günlerin yoğurduğu.  Günler sakin geçiyorsa iyiler, kurşun yağmurunda isek, ölüler..
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.