Medeniyetlerin inşasında insan gücünün en önemli parçası şüphe yok ki beyin gücüdür. Ahlak olgusuna sahip hiçbir bilim adamı insanlığı yok edecek ve insanı insan olduğuna pişman edecek fikri veya fiili bir çalışma içinde olmamış aksine “İnsanlığı daha iyi noktaya nasıl taşıyabiliriz?”in gayret ve çabası içinde olmuşlardır.
Edebiyattan fiziğe, tıptan mühendisliğe, siyasetten toplum sosyolojisi ve psikolojisine dair insan zürriyetini ilgilendiren her alanda bir fikir ve bilim adamı gelecek nesli yönlendirmiştir. Bu yönlendiriş hiç yoktan bir ışık tutuş değildi muhakkak. Geçmişten gelen ışığı güncelin ortaya koyduğu gelişmelerle harmanlamak suretiyle geleceğe daha güçlü bir şekilde yansıtmaktan ve bu yansımalar etrafında yeni beyinleri toplamaktan, insanın karşılaştığı güncel meselelere yeni çözümler sunma gayretinden başka bir şey değildi.
Ele aldığımız Batı’nın Kırk Işığı isimli çalışmamızda geçmişten güncele ve geleceğe ışık tutan Batılı kırk ismi ele alarak sizlerin fikir dünyasına sunuyoruz. Batılı bu kırk isim geçmişe nasıl izler bırakmış güncel zihinlerde nasıl karşılık bulmuş bunu anlatmaya çalışıyoruz.
Hiçbir çalışma hatadan ari değildir; bizler de bu çalışmamızda olabilecek hatalarımızdan okuyucumuzun engin hoşgörüsüne sığınıyoruz.
