Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Rönesans / Prostestan Reformu Erken Modern Dönem / Bilim Çağı 1350 - 1650

Batı'ya Yön Veren Metinler 2

Alev Alatlı

Sayfa Sayısına Göre Batı'ya Yön Veren Metinler 2 Sözleri ve Alıntıları

Sayfa Sayısına Göre Batı'ya Yön Veren Metinler 2 sözleri ve alıntılarını, sayfa sayısına göre Batı'ya Yön Veren Metinler 2 kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Galileo ve Descartes gibi, büyük İngiliz fizikçisi Sör Isaac Newton (1642-1727) da evreni bir makine olarak, daha açık söylemek gerekirse “tanımlı ve güvenilir güçlerin etkisiyle zamanda ve uzayda matematik kanunlarına göre hareket eden kütleler âlemi” olarak hayal ediyordu.
Sayfa 585Kitabı okudu
John Locke
Gelin insan zihnini üzerinde hiçbir harf, hiçbir fikir bulunmayan beyaz bir kâğıt gibi düşünelim; nasıl olur da bu zihin fikirlerle dolar? İnsanoğlunun faal ve sınırsız hayal gücünün neredeyse sınırsız bir çeşitlilikle boyadığı bu boş depo nasıl bu hale gelir? Nasıl aklın ve bilginin tüm malzemelerine sahip olur? Benim buna cevabım tek bir kelimedir: DENEYİM. [John Locke, İnsanın Anlama Yetisi Üzerine Bir Deneme, Oxford, The Clarendon Press; 1894, cilt I, s. 13-14, 27-28, 37-38, 121-122, cilt II, s. 387, 412-413, 415-416, 420-421, 423, 425-427, 430.]
Sayfa 598Kitabı okudu
Reklam
Sevgi, kendi doğası gereği itaatkârdır ve sevilen nesneye itaat eder. (Martin Luther)
Sayfa 610
Krallar saptanırken iki akit ya da ittifak yapıldığını: bir tanesi tanrı, kral ve halk arasındadır diğeri ise kral ile halk arasındadır. ilk akit veya sözleşmede yalnızca dindarlık şartı vardır, ikincisinde ise adalet . kral birinde dine uyarak Tanrı’ya kulluk edeceğine ötekinde insanları adaletli yöneteceğine söz verir. birinci şartı yerine Getirmediğinde münasip şekilde intikam alacak olan tanrıdır, ikinci şartı yerine getirmediğinde ise bunu meşru olarak cezalandıracak halktır.
Sayfa 640 - kapıKitabı okudu
Gerçekte tebaa, hep söylendiğinin aksine kralın köleleri veya esirleri değildir, çünkü onlar ne savaş sırasında esir alınmış ne de parayla satın alınmıştır. aslında daha önce de ispatladığımız gibi, onlar bir grup olarak efendi olarak düşünülmelidir; yani her biri tek tek kralın kardeşi veya akrabası olarak kabul edilmelidir.
Sayfa 644 - kapıKitabı okudu
Voltaire'in bakış açısına göre
Lordlar Kamarası ve Avam Kamarası kralın sahip olduğu yasama gücünü paylaşıyorlar, Romalılarda böyle bir denge yoktu. Roma soyluları ve avamı sürekli değişiyordu ve bunları uzlaştıracak hiçbir ara güç yoktu. Avamla hiçbir şey paylaşmadıkları için suçlu ama gururlu, adaletten uzak Roma Senatosu, avamı ülke yönetiminden uzak tutmak için uzak ülkelerdeki savaşlardan başka bir bahane bulamıyordu. Onlar avamı vahşi bir hayvan gibi görüyordu; komşulara karşı tasmasını gevşetiyor, böylece efendilerine itaat etmelerini sağlıyorlardı. Bu yüzden Roma hükümetinin en büyük hatası onları fatihler haline getirmekti. Evlerinde mutsuz olduklarından dünyaya saldırıp onu ele geçirmeye çalışıyorlardı, sonunda birlikleri diğer insanları köleleştirene dek. İngiltere hükümeti asla bu kadar büyük zaferler peşinde olmadı, sonu da onlar kadar ölümcül olmayacak...
Sayfa 660Kitabı okudu
Reklam
Cesare De Beccaria/ Cezalandırma hakkına dair
Bakınız, adalet derken bireylerin çıkarlarını bir arada tutmak için gerekli olan, mevcut olmadığında insanların asıl durumu olan barbarlığa geri döneceği o bağı kastediyorum sadece. Bu bağı koruma amacını aşan bütün cezalar doğaları gereği adaletsizdir. Adalet kelimesiyle nasıl bir ilişki kuracağımızı belirlerken çok dikkatli olmalıyız, çünkü adalet fiziksel bir güç veya gerçekten mevcut olan bir varlık gibi gerçek bir fikirdir.
Sayfa 668Kitabı okudu
Cesare De Beccaria
İnsanlar, genelde tamamen iyi niyetlerle topluma en büyük zararları verirler ve en kötüsü, bunu en hayati hizmetlere zarar verecek biçimde yaparlar.
Sayfa 670Kitabı okudu
İşkenceye dair/Cesare De Beccaria
Dava sürerken bir suçluya işkence etmek, birçok milletin geleneksel olarak uyguladığı bir zulümdür.
Sayfa 671Kitabı okudu
Eurupides
“Gerçek özgürlük odur ki, özgür doğmuş insanlar, Halka öğüt vermek için konuşabilmeli özgürce, Bunu yapabilen ve yapmak isteyen büyük övgüleri hak eder; Ne yapabilen, ne de yapmak isteyen korur sessizliğini: Böylesi bir devletten daha adili var mıdır?”
Sayfa 690Kitabı okudu
107 öğeden 71 ile 80 arasındakiler gösteriliyor.