Rousseau bir çocuğun özgürlüğünün net sınırlar ve güçlü ebeveynlik otoritesiyle oluştuğunu söylüyor. "Çocuğu tamamen mutsuz etmenin yolunu biliyor musunuz? Ne isterse elde etmeye alıştırın. Daima karşılandığı için istekleri giderek artacak ve güçsüzlüğünüze rağmen er ya da geç onun isteklerini reddetmeniz gerekecek. Bu alışılmadık ret ona istediğini alamamaktan daha büyük bir ıstırap verecek."
Rousseau en büyük ebeveynlik tuzağının "sırf isteiği şeyi iyi savunuyor diye çocukların söylediklerinin sizinkiyle aynı değerde olduğunu düşünmek. En kötü eğitim, çocuğu kendisininkiler ve sizin istekleriniz arasında bırakmaktır. Hanginizin patron olacağı karar verilecek sonsuz bir kavganın içinde...""Patron ebeveyn olmalıdır."
İdeal çerçeve ailenin belirli konularda son derece disiplinli davranırken, diğer konularda neredeyse son derece rahat davranması şeklinde tanımlanıyor.
Çerçeve çizmenin amacı çocuğa öngörülebilir ve güvenilir bir dünya yaratmak.
Rousseau, "Çocukları en ufak bir rahatsızlıktan bile korumaya çalışırsanız, onları çok daha büyük mutsuzluklara hazırlamış olursunuz."
Farkındalık bir çocuğa duyularını geliştirecek deneyimler yaşatmakla olur. Buna tat almak dahil. Her zaman ebeveynin aktif katılımı gerekmez. Gökyüzüne bakmak, yemek hazırlarken koklamak ya da tek başına bir battaniyenin üzerinde oynamak da bu deneyimlerin içine girer. Bunlar çocukların duyularını kesinleştirir ve farklı deneyimleri birbirinden ayırt etmeye hazırlar. Kültürlü bir yetişkin olmanın ilk adımı ona tek başına iyi vakit geçirmeyi öğretmek. Farkındalık çocuklara anda kalmayı ve anın keyfini çıkarmayı öğretir.
İsveçli psikolog Jean Piaget, çocukların kendilerine ait dönüm noktalarına kendi hızlarında ve kendi motivasyonlarıyla ulaşmaları gerektiğine inanıyordu.
Michel Cohen, 4 aylık bir bebeğin gece acıktığını düşünenlere durumu şöyle açıklıyor: “Evet aç ama beslenmesi gerekmiyor. Siz de gecenin ortasında acıkabiliyorsunuz ama midenizin dinlenmesi gerektiğini bildiğiniz için yememeyi öğrendiniz. Bu onun içinde geçerli.”
Uyku, Rüyalar ve Çocuk kitabına göre; “Her talebine karşılık vermek, asla hayır dememek karakteri için tehlikeli bir temel oluşturur. Çünkü çocuk hiçbir engelle karşılaşmazsa, kendisinden beklenileni bilemez.”
Uyku eğitimi çocukların özgüveni ve kendilik duygularını geliştirmeleri için gerekli bir ders. Bir psikoloğa göre, gün içinde -ilk aylarda bile- tek başına oynayabilen çocuklar yataklarına yalnız konduklarında çok daha az endişe hissediyorlar.
De Leersnyder’a göre bebeklerin bile biraz yalnız kalmaya ihtiyacı var. “Küçük bebekler yataklarında zaman zaman, aç olmadan, susamadan, uyumadan bile yalnız kalabilmelidir. Sakin ve uyanık halde... En küçük yaşta bile bebekler yalnız olmaya, yalnız uyumaya ve annesi tarafından derhal alınmadan uyanmaya ihtiyaç duyarlar.”