Bebeklerin Ahlaki Yaşamı kitaplarını, Bebeklerin Ahlaki Yaşamı sözleri ve alıntılarını, Bebeklerin Ahlaki Yaşamı yazarlarını, Bebeklerin Ahlaki Yaşamı yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ahlâk duygusu ya da vicdan, insanın bir parçasıdır, tıpkı kolu ya da bacağı gibi.
Uzuvlarının kuvvetinin değişken olması gibi, bu duygu az ya da çok, bütün insanlara bahşedilmiştir.
Vücudun herhangi bir kası nasıl gelişiyorsa, bu duygu da egzersizle güçlenebilir.
Ahlaki yaşamlarımıza ilişkin doğru teorinin iki kısımdan oluştuğunu görüyoruz. Bunların ilki, doğuştan sahip olduğumuz ve şaşırtıcı derecede zengin olan kısımdır: Bebekler, evrim sayesinde empati ve merhamet yeteneğiyle, başkalarının davranışlarını yargılama yetisiyle, hatta ilkel bir adalet ve hakkaniyet algısıyla donanmış ahlaki hayvanlardır. Fakat bizler bebeklerden üstünüz. Ahlak anlayışımızın hayati bir parçası da -bizi insan yapan kısmı- insanlık tarihinin akışı ve bireysel gelişim
süreçlerinde ortaya çıkar. İşte bu kısım merhametimizin, hayal gücümüzün ve büyüleyici akıl yürütme yeteneğimizin ürünüdür
İnsanlar yeryüzündeki ana kuzularıdır. Çocukluk dönemi en uzun süren canlı insandır -insanların savunmasız olduğu dönem oldukça uzundur- ve dolayısıyla ebeveynle çocuk arasında özel
bağlar gelişmiştir. Toplumsal ve ahlaki yaşamlarımız bu yüzden diğer canlılara kıyasla bu kadar çetrefillidir.
"Hiç şüphe yok ki doğası gereği her insan evvela ve esasen kendi selametini önemser; başkalarından ziyade kendi başının çaresine bakmakta ustadır, bunu yapmaya hakkı da vardır."
"İnsanlar hayvan gibi davrandıkça, insan ve hayvan arasındaki sınırlar belirsizleşir; bu durumda kendimizi alçak, bayağı ve (en önemlisi de) ölümlü yaratıklar olarak görürüz."