Bekleme Dönemi
Hubert Selby Jr.Bekleme Dönemi Gönderileri
Bekleme Dönemi kitaplarını, Bekleme Dönemi sözleri ve alıntılarını, Bekleme Dönemi yazarlarını, Bekleme Dönemi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Elektrikli sandalyede idam edileceği saatten birkaç saat önce kendini öldürmeye çalışmıştı. Onu acilen kasabadaki hastaneye götürmüşler, uzmanları çağırmışlar, hayatını kurtarmışlar ve sonra öldürmek için tam zamanında Sing Singe geri götürmüşlerdi. Çok manidar. Bu dünyadaki her şey gibi. Acaba onu öldürmeden önce intihara teşebbüsten yargılamışlar mıydı? Bunu nerede okuduğumu hatırlamıyorum. Bir dedektif dergisiydi sanırım. Zavallı orospu çocuğunun ölmesine izin veremezlerdi. Hayır. Onu onlar öldürmeliydi yoksa adil olmazdı...
Sayfa 106 - Ayrıntı Yayınları | Birinci Basım 2013
Depresyonda iken giyinmek dahi zor gelir insana.
Bir şeyler giymenin nesi bu kadar zor yahu? Bütün hayatın boyunca yaptın bunu. Evvet, bütün hayatım boyunca. Tanrım, depresifim, felçli değil. Daha ne kadar aptal olabilirsin? Çırılçıplak oturmak hiçbir şeyi değiştirmeyecek. Evvet... Evvet. Siktir! Ne kadar sürüyor, 2 dakika? Eski bir üniformayı kap... Çok manyakça. Üzerine bir tişört geçir, ayaklarını bir ayakkabıya sok. Bu kadar.
Sayfa 103 - Ayrıntı Yayınları | Birinci Basım 2013
Bu ezici yüke dayanamıyorum. Yaşamanın ezici yüküne. Sorun yaşamakta değil. Yaşamak güzel. Yaşayamadan hayatta kalmanın yarattığı karanlık insanlık dışı.
Sayfa 103 - Ayrıntı Yayınları | Birinci Basım 2013
Hayatımı kontrol edebilirler ama ölümümü asla.
Sayfa 100 - Ayrıntı Yayınları | Birinci Basım 2013
Kurban olmak zorunda değilim. Hayatın beni taciz etmesine katlanmak zorunda değilim. Hepimizin atmaya hakkının olduğu o kesin adımı atabilirim. Ehemmiyetsiz dedikleri o adımı. Eğer tercih edersem bunu kesinlikle yapabilirim. Bu benim hayatım. Onların değil.
Sayfa 100 - Ayrıntı Yayınları | Birinci Basım 2013
Sadece okula gitmekle kalma, elinden geleni yap. Başarılı olmalısın. Her şeyde başarılı olmalısın. Ya da en azından bir şeyde. Hayatın nasıl bir korku hikâyesi olduğunu söylemezler size. Ne kadar abes. Anlamsız. Para kazan. Tanrım, para kazanmaktan daha kolay bir şey yok. Ya sonra? Para sizi ezer. Hayat gitgide daha da ağırlaşır ve dokungaçlarıyla sizi sarmalar ve bütün hayatı sizden alana kadar sizi sıkar da sıkar ama ölmezsiniz. Can çekişirsiniz. Karanlıkta gitgide daha da dibe inersiniz. Grotesk cinnet. Daimi istihza.
Sayfa 98 - Ayrıntı Yayınları | Birinci Basım 2013
Ama herkes ittirip kaktırabileceği, besin zincirinde daha aşağıda olan birilerini arıyor. Karşısında kendini üstün hissedebileceği birilerini. Ve eğer bunu işte yapamazlarsa, evde yapıyorlar. Aile sahibi olmanın güzel yanı bu. Tokatlayabileceğiniz bir eş; cezalandırıp, kırbaçlayabileceğiniz çocuklar. Görünen o ki insanların evlenmelerinin tek nedeni, hususi olarak, çaktırmadan istismar edebilecekleri birine sahip olmak.
Sayfa 25 - Ayrıntı Yayınları | Birinci Basım 2013
Para, arabalar, evler ve diğer bütün oyuncaklar sizi nereye kadar idare eder? İnsanın hayatında esaslı bir şeyler olmalı; uyanmak, yıkanmak, giyinmek, yemek, günü değerlendirmek, insanlarla kaynaşmak ve gerekeni yapmak için bir neden. İnsan bir şekilde dünyaya katkıda bulunmalı; aksi halde hayat anlamsız olmaktan da beter... evet, sanırım, müstehcen bir şakadan başka bir şey değil. Öyle ama gülen kim?
Sayfa 24 - Ayrıntı Yayınları | Birinci Basım 2013
Ne acayip bir dünya. Hep şiddet, kargaşa,katliam; barış dışında her şey var. Bilmiyorum, insanın insan dışılığı...
Sayfa 173 - Ayrıntı yayınları
Sanırım hiç kimse büyümüyor. Dünya dev bir çocuk parkı ve herkes kozlarını paylaşıyor.
Sayfa 151 - Ayrıntı yayınları
Bu ezici güce dayanamıyorum. Yaşamanın ezici yüküne. Sorun yaşamakta değil. Yaşamak güzel. Yaşayamadan hayatta kalmanın yarattığı karanlık insanlık dışı.
Sayfa 103 - Ayrıntı yayınları
"O günlerde çok şey değişti. Ne kadar olağanüstüydü… Değişim… Evet, kesinlikle mistik ve mucizevi. Yanlış insanı öldürecektim. Kendimi öldürmek suretiyle gerçek suçlularla ödeşmek ve onları suçlamak hakikaten delilik. Eğer bir öldürme eylemi olacaksa, bırakın doğru düzgün olsun. Kendimi öldürmem cinayet anlamına gelir… Öasum bir bireyin infaz edilmesi… En iyi ihtimalle, bir kenarda duran masum bir insanın öldürülmesi. Öldürülmesi gereken kesinlikle ben değilim; çünkü bir yaşam amacı bulamadım. Birkaç günde gerçekleşen bu değişim o kadar inanılmaz ve olağanüstü ki… Fevkalade! Bu değişimin büyüklüğü henüz tam olarak kavranamadı sanırım. Tam anlamıyla asimile olmam, geçmişteki ümitsiz halimi görmem zaman alacak. Muhtemelen o zaman bile durum şimdiki kadar basit görünecek: hayatımın anlamı yoktu. Para, arabalar, evler ve diğer bütün oyuncaklar sizi nereye kadar idare eder? İnsanın hayatında esaslı bir şeyler olmalı; uyanmak, yıkanmak, giyinmek, yemek, günü değerlendirmek, insanlarla kaynaşmak ve gerekeni yapmak için bir neden. İnsan bir şekilde dünyaya katkıda bulunmalı; aksi halde hayat anlamsız olmaktan da beter… Evet, sanırım müstehcen bir şakadan başka bir şey değil. Öyle ama gülen kim? Evet, kesinlikle, bir emekçi aldığı parayı ve sahip olduğu huzuru hak ediyor ve yaşam sevinci, hizmetle geçen bir hayatın münasip sonucu… İyi yaşanmış bir hayat… Hımmm, evet, evet tabii, sistemde kazara meydana gelen bir aksaklık… Hayat gerçekten harika…”