Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Arabeskin Anlatılmamış Hikayesi

Belki de Dilimden Bu Şarkı Düşmez

Muhammed Berdibek

En Beğenilen Belki de Dilimden Bu Şarkı Düşmez Gönderileri

En Beğenilen Belki de Dilimden Bu Şarkı Düşmez kitaplarını, en beğenilen Belki de Dilimden Bu Şarkı Düşmez sözleri ve alıntılarını, en beğenilen Belki de Dilimden Bu Şarkı Düşmez yazarlarını, en beğenilen Belki de Dilimden Bu Şarkı Düşmez yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
“Bakışların bir ok sanki/Keder senin gözlerinde Hançer gibi yaralıyor/Bir mana var sözlerinde”
Sayfa 109Kitabı okudu
Yazımı kışa çevirdin Karlar yağdı başa Leylam Viran oldu evim yurdum Ne söylesem boşa leylam Her an gözümde perdesin Nere baksam sen ordasın Mevlam ayrılık vermesin Gökte uçan kuşa leylam ( Bozkırın Tezenesi )
Reklam
240 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Bir isyanın hikayesi arabesk Kitabın kapağındaki Müslüm babayı, Orhan babayı, Ferdi amcamızı görünce büyük bir heyecanla alıp okumuştum. Kitapı acınca direk karşıma gelen cümle ‘sevip de kavuşamayanlara..’ demesiyle arabeskin tam ortasında bulup ‘dert bende derman sende’ şarkısını mırıldana mırıldana okuduğum kitap.. Kitapda neler anlatmaz ki, meşhur olmak için İstanbul’a gelen herkesin uğradığı merkez Unkapı plakçılar çarşısı, onlarca arabesk şarkısının hikayesi, jiletçiler, arabeskçi abiler ablalar... maksim, çakıl, aşiyan ünlü birinci sınıf gazinoları.. Çocukluğumla birlikte kulağıma yerleşen sesler.. Bir kitap okumadığım daha çok şarkı söylediğim Muhammed berdibekin arabeskin anlatılmamış hikayesi.. Bir şarkıyla bitirecek olursak .. Aşkınla ne garip hallere düştüm Her şeyim tamamda bir sendin noksan Yağmur yaş demeden yollara düştüm İÇim ürperiyor YA EVDE YOKSAN..:)
Belki de Dilimden Bu Şarkı Düşmez
Belki de Dilimden Bu Şarkı DüşmezMuhammed Berdibek · Profil Kitap Yayınları · 201769 okunma
Arabesk
Göç dalgası, bütün karmaşıklığıyla devam ediyordu; zira umut büyük şehirlerdeydi. Gelenlerin önemli bir kısmı yoksuldu, dolayısıyla iş bulmak ve daha iyi yaşam koşullarına kavuşmak en büyük beklentiydi. Fakat öyle olmuyordu işte. Büyük şehirlere yığılan yoksul kesimler, şehirlerin çeperlerinde kurulan bir veya iki göz odadan yeni bir dünyaya bakıyordu ama bu dünyadan yayılan sadece hayal kırıklığıydı. Çığ gibi büyüyen gecekondu mahallelerinden bir isyan dalgası yayılıyordu. Bu; ezilenlerin, umudu kırılanların ve gariplerin isyanıydı. Arabesk ise bu isyanın, bu kavganın adı olmuştu.
Türkiye'nin gövdesini oluştutan iki ana akıma ( sağcılar ve solcular ) bir üçüncüsü dahil oluyordu: Müslümcüler. Elinde jilet, üstü çıplak ve göğsü kanlı Müslüm Gürses fanatikleri ilk kez görülmeye başlandı. Tam anlamıyla dip dalga yaşanıyordu. Bir isyanın, başka bir deyişle alt kültürün kendini anlatma biçimiydi bu. Kapitalizme geçişin çok hızlı olduğu bir dönemde, Müslüm Gürses, piramidin en altındakileri temsil ediyordu.
22 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.