“Olsun, buraya varabilmişlerdi ya, umut hala vardı. Umut var kıyısıydı geldikleri. İnsan çoktu. Şu dünyada çoktu insan. Birisi, birileri, birinden biri mutlaka elini uzatırdı, mümkündü, öyleydi, yoksa varabilirler miydi şu göğün rengine belenmiş ummana?”