Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Ben de Öğretmendim - Anılar

Mehmet Kahraman

Ben de Öğretmendim - Anılar Gönderileri

Ben de Öğretmendim - Anılar kitaplarını, Ben de Öğretmendim - Anılar sözleri ve alıntılarını, Ben de Öğretmendim - Anılar yazarlarını, Ben de Öğretmendim - Anılar yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Bazen insan, bilgi vererek değil, kalplere etki yapabilecek sözler kullanarak eğitime katkıda bulunur. Bu yolla "kalpten kalbe yol vardır" sözü bir kere daha gerçekleşmiş olur. Öğrendiğimiz bilgiler unutulur, ama bizi heyecanlandıran durumlar daha kalcı olur."
Sayfa 154Kitabı okudu
"Dallarımızı kesmişlerdi, bahar gelmiş gibi yeniden yeşerdik. Sularımızı başkalarına akıtmışlardı, içecek başka sular bulduk. Önümüze devasa bir duvar örmüşler önümüzü karartmışlardı, bir gün nasip oldu, o duvarın önümüzü üstüne çıktık ve oradan ufka doğru bakınca dünyada başka dünyaların da var olduğunu gördük. "
Sayfa 126Kitabı okudu
Reklam
"Hiçbir zaman ben dersimi anlatır geçerim; anlamak onların problemi; hem anlamak zorundalar, demedim. Her zaman öğrencilerin yeteneklerini, birikimlerini, psikolojilerini hesaba kattım. Çünkü benim öğretmen olarak görevim sadece anlatmak değil, en doğru yolu ve yöntemi bularak anlamalarını sağlamaktı. Bu gerçekleşmiyor, yani anlaşılmyorsa ortada bir aksaklık var demekti. Ben, onlara anlatabilmenin yollarını araștırıp bulmalıydım. Demek istediğim anlamak onların problemi değil, asıl anlatmak benim problemimdi. Onu benim çözmem gerekiyordu. Yani öğretmem gereken bilgiyi, onların anlayabilecekleri kıvama getirmem gerekiyordu."
Sayfa 120Kitabı okudu
"Öğretmenlik, bazı bilgileri aktarmakla bitmiyordu. Bilgileri aktarmaya uygun bir ortamın ve bilgileri almaya uygun bir ruh halinin sağlanması da gerekiyordu. Bu da, öğrenciyi yakından tanıyan ve bunu kendisine bir problem edinen öğretmene düşüyordu. Öğretmenliğin en zor tarafı da buydu. Yoksa ders programindaki konuyu anlat, ders bitsin ve ders zili çalsın, öğrenci dertleriyle baş başa kalsın, öğretmen de bașarılı bir ders anlatmış olarak gonül huzuruyla evine veya öğretmenler lokaline gitsin.. Öğretmenlik görevi böylece tamam olsun... Bana göre ise öğretmenlik çok başka bir șeydi. Öğretmenlik, ögrencinin elinden ve yüreğinden tutabilmek, onun hayat yolunda doğru bir şekilde yürümesine katkıda bulunmak bir sıkıntısı varsa onu fark edebilmek ve bir imkânı varsa çözebilmek. Öğretmenlik böyle bir șey olmaktı."
"Onlarla konușmak, onları daha çok dinleyerek iç dünyalarına tanık olmak ve kendileri için onları rahatlatacak yöntemler bulup uygulamak bir öğretmen için önemli bir görev olmalıydı."
"Öğrencilerin iç dünyalarına inmez, onları deşmez, yanlarından size selam verip geçmelerini beklerseniz bunları fark etmezsiniz."
Reklam
"Ögretmen, hayatın içindedir. Öğrenci, veli ve diğer insanlarla iç içedir. Kendi hayatın konforu içinde yalnız başına yaşayamaz."
"Bunlar bir bakıma da gençlerle yol arkadașlığıydı. Bu, birbirimizi tanımanın en verimli yollarından biriydi. Bu vesile ile biz onları, onlar da bizi tanıma fırsatı buluyorlardı. Birlikte yol almanın, elde avuçta olanla idare etmenin ve gerektiğinde onu bölüşebilmenin, birlikte olmanın zevkine varmanın, arkadaş ve dost olabilmenin, birbirine destek olmanın değerini anlamanın öğrenilmesi ancak bu șekilde olabilirdi. Bunu teorik olarak anlatmak, öğretmek, tavsiye etmek de mümkündür. Ama bunu tarafların katılımıyla yașamak, tecrübe etmek ve bunu yaşayarak görmelerini sağlamak en etkili yoldur. Bu türlü uygulamalar, belki de eğitim çalışmaları içinde en verimli yolların bașında gelir."
"Demek istediğim, insanları arkalarından değil, önlerinden çağırmalıydık. İnsanların bizi duymalanı için başka bir seçenek olamazdı. Onların gitmekte oldukları tarafta bir mekânımız olmalıydı. Belki bu kadar insan içinden bazılanı da bize uğrardı."
"Insanlara rağmen bir şeyler yapmaya çalışıyorduk. Hâlbuki derdimiz insanlara ulaşmak, onlara bir seyler söylemek, toplumun gelişmesine katkıda bulunmaktı. Bir öğretmen olarak muhatabımız öğrencilerdi, ama onlar da bu toplumun bir parçasıydı Onları toplumdan ayrı düşünemezdik. Toplum bir yere doğru gidiyorsa bütün bir fertleri bu gidişin içinde olacaktı."
Reklam
"Yine bir öğrencilerle oturmuş sohbet ederken bir öğrenci, hiç beklemediğim bir soru sordu. Siz, dedi, neden diğer öğretmenler gibi ek işler yapmıyorsunuz? Ama dedim, ozaman yapsaydım, sizinle size kim ayıracak oturup zamanım konuşacak? Ben de onlar gibi ek iş yapsaydım, size ayıracak zamanım olmazdı. Öğrenci haklıydı. Öğretmenlerin birçoğu araba alıp satma, evde kazak örme, tütün yetiștirme gibi işler yapıyorlardı. Bu sayede ev, araba almışlardı. Ben de haklıydım. Bu gençlerin yetiştirilmesi gerekiyordu. Hem bu, benim ek işim değil, asıl işimdi. İnsana yapılan yatırımın sonucu hemen alınamazdı. Ama mutlaka bir gün o da olacaktı. Bundan emindim. "
"En önemlisi de onun yașadığı bir yanlıșı, onun yüzüne vurarak, ondan dolayı onu bir kenarda tutarak olumlu bir sonuca ulaşmak mümkün değildi. Yani onu sistemin içinde tutmak, ona bazı sorumluluklar vermek gerekiyordu."
"Ben, öğrenciler için öğretmendim, ama çevrem için bir aydın olmak durumundaydım. Sezai Karakoç, "Her insan bir haberdir." der. Ben de bu șehir için bir 'haber olmaya çalışıyordum."
"Onları korumak, kollamak, ellerinden tutup geleceğe daha güvenle yürümelerine yönelik çalışmalar yapmak gerekiyordu. Onların kendilerine güven duymalarına, Özgüven sahibi olmalarına katkı sağlamak.. Onlar için yapılması gereken önemli çalışma bu olmalıydı."
40 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.