Dost,kendine yazıp postalayamadığımız bir mektubumuzun bulunduğunu bilir ve sizin onu postalamanızı beklemeden kendine yazılmış olan o mektubu bizzat almak üzere bir sabah kapınızı çalabilir.
Sırtımızı kapıya döndürerek oturabiliyorsak,dost bir ortam içinde yaşadığımızın bilincinde olmasak bile, en azında düşman bir ortamda yaşamadığımızdan emin olduğumuzu hissediyoruz demektir.
Bunu daha önce söylemiştim:uyanıklıkla veya gafletle olsun,yaşadığımız her ânın hayatımızda tuttuğu bir yer bulunmaktadır.Onları yaşadığımız sırada bu ayrıntılara bir anlam yüklememiz mümkün olmasa da,hayatımızı bir boçimde aktarmaya teşebbüs ettiğimiz her seferinde,bu ayrıntı bir solucan bile olsa,bir anlam yüklenebilmektedir.Çünkü her olgu,en küçüğü bile,bir solucan bile,hayatımızda tuttuğu yer bakımından kendi anlamını kendi içine taşımaktadır.Yeter ki, biz,onu tercüme etmesini becerebilelim.