Sözler ve Alıntılar
Ölen gidiyordu, ne oluyorsa geride kalana oluyordu.
Arabaya atladığım gibi İstiklal caddesi'ne gazladım. Yol açıktı. Köprü boştu. Köprünün üstünden gri renkli İstanbul'a baktım.Uyuyordu. Bıraktım, uyusun.
Sayfa 209Kitabı okudu
"Memlekette çok cinayet işleniyor mu?" dedi.
"İstemediğiniz kadar."
" Ne heyecanlı bir meslek!."
Kendi kaşınmıştı.
"Daha bu sabah, Beyoğlu'nda ufak bir çocuğun gırtlağını kesmişler." dedim.
Yüzüne bir Akdeniz salatasının içinde siyah zeytin gibi duran ama çatalı batırdığında onların aslında birer hamam böceği olduğunu anlayan birinin ifadesi geldi.
Sayfa 32Kitabı okudu
Kaybedecek neyim vardı? Alt tarafı geberir, kurtulurum. Dünyanın da bunu pek umursayacağını zannetmiyorum.
Sayfa 93Kitabı okudu
Otomobilimi otoparktan çıkardım, şehrin ışıl ışıl ıslak sokaklarına doğru ağır ağır sürdüm. Her zaman olduğu gibi yalnızlığıma sürdüm...
Sayfa 310Kitabı okudu
Benimle ilgilenen bir kız var. Ama ben ona ilgi gösteremiyorum. Her gün ölerek yaşamaya devam edeceğim. Beni yavaş öldür ki seni koruyamamanın acısını çekeyim. Ağır ağır öleyim.
Sayfa 304Kitabı okudu
Acılar, büyüklükleri ne olursa olsun zamanın sonsuz yolunda bir ölçü güçlerini yitirirler. Zaman zerrecikleri ruhumuzun açılan yaralarına serpişerek onları tedavi etmeye çalışır
Sayfa 71Kitabı okudu