Olmayanla bitmeyen kavgamdan,
Olanı kaybetme korkumdan,
Sürekli oldurma kaygımdan vazgeçtim!
Yeniden başlayabilmek için,
Yeni hayaller kurabilmek için,
İçimden farklı sesler duyabilmek için vazgeçtim!
Çevreme başka insanlar eklensin diye,
İyi gelmeyenler eksilsin diye,
Yeni sahneler izlensin diye vazgeçtim!!!
Topraklarınıza şefkatle kötülük tohumları ekenler olmadı mı?
Kuyunuzu kazıp,üstüne yapay çiçekler dikenler olmadı mı hiç?
Onlar işte,MASKELİLER!
Yaralı görünsede hep sağ Salim olanlar.
Sürekli adaletten bahsederek zalim kalanlar.
Simsiyah bir vicdanı bembeyaz giyinerek kapatanlar.
Olanı yokmuş gibi,olmayanı varmış gibi anlatanlar.
Yalanlarını zaaflarınızın rengine boyayanlar.
Sırtınızı sıvazlayarak ayağınızı kaydıranlar.
Onların farklı dilleri var:
“Seni seviyorum”lar,”iyi ki varsın”lar,”hep yanındayım”lar. Bildiğiniz anlamlara gelmez.
Size hesaplı kitaplı anlamlar yüklerler.
Onların kuralları var.
Çarkları dönsün diye severler.
Onların törenleri var.
Kirli zaferlerini kalabalıkların alkışlarında kutlamayı severler.
Renk renk,desen desen,faklı farklı maskelerini özenle temizlerler.yeniden ve yeniden..
Egosu defolu,sevgisi yaralı,iyiliği hesaplı onların.
Ben onları tanıyorum.
Hayatımdalar,etrafımdalar,içimdeler.
Maskelerinide gördüm,özlerinide.
İki yüzlerinide gördüm.
El ele yürüdüğüm zamanlar oldu onlarla.
Dokunduğum,sarıldığım,öptüğüm oldu.
Onlarla yarıştığım,savaştığım,barıştığım oldu.
Yaralarına üflemişliğim,lekelerini silmişliğim var.
Beni çok üzdüler..
Kapıma taşınmaz yükler bıraktılar.
Penceremin önünde günah çıkardılar.
Hafızamı yalancı anıları ile doldurdular.
Vicdanlarını,gözyaşımda pakladılar.
İki elleri kandaydı,ellerini üstüme sildiler.
Aldanıp içimi döktüm onlara ben.
Dökülene basıp geçtiler.
İnanıp içimi açtım zaman zaman.
İçime zehirlerini akıttılar..
…
"...Onun dağında kendi uçurumuna kavuşursun.
Onun kabuğunun altında kendi yaran var sanırsın.
Onu iyileştirme umudunda kendi tedavin için umutlanırsın.."