İnsan kendi kendini haklı çıkarmak ister ve bu kendi kendini haklı çıkarma mekanizmasının merkezinde bilişsel uyumsuzluk dediğimiz şey vardır. Mesela sigara içine kişi sigaranın çok zararlı olduğunu bilir, ve bu kendi içindeki çatışma bilişsel uyumsuzluktur. Bu uyumsuzluğu haklı çıkarmak için kendince konuşur, sigarayı herkes içiyor, sigarayı bıraktığımda sinirli bir insan oluyorum, sigarayı bırakınca kilo alıyorum ve nasılsa obezite de bir sağlık sorunu... Ve bu şekilde düşünerek sigara içmesini haklı çıkarır. İşte kitap ayrıntılarıyla kendi kendini haklı çıkarmayı, bu haklı çıkarmanın bilime, yargıya, evliliğe, toplumlar arası ilişkilere nasıl zarar verdiğini inceliyor. Bol bol örnekle desteklediği kitabı okurken sıkılmıyorsunuz, verilen örneklere hayret ediyorsunuz. Okurken kendinizi görürüyor ve küçük küçük ihmallerin nasıl sizi büyük yanlışlara götürdüğünü daha net bir biçimde görüyorsunuz. Sosyal bir konuyu işleyen bu kitap psikoloji ile ilgilenmeseniz bile sıkılmadan okuyacağınız bir kitap.
"Gözlerinizi evlenmeden önce sonuna kadar açık, evlendikten sonra da yarı kapalı tutun." tavsiyesinde bulunan Benjamin Franklin, ilişkilerde bilişsel uyumsuzluğun etkisinin farkındaydı.
Edinilmiş bir önyargıdan kurtulmak zordur. Büyük hukukçu Oliver Wendell Halmes Jr.'ın dediği gibi "Bir bağnazı eğitmeye çalışmak, gözbebeğine ışık tutmaya benzer; iyice büzülür."