Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

brnkmlk

brnkmlk
@brnkmlk
348 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
11 günde okudu
Mülksüzler
MülksüzlerUrsula K. Le Guin
8.3/10 · 12,4bin okunma
Reklam
brnkmlk
Bir kitabı okumaya başladı
Korku ve Titreme
Korku ve TitremeSoren Kierkegaard
8.2/10 · 1.700 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Sözlerle söylenen hiçbir şey tam doğru çıkmıyordu. Söze dökülen şeyler düzgün durup birbirine uyacağına eğilip bükülüyor, uçup gidiyordu. Ama sözlerin altnda, merkezde Kare'nin merkezi gibi, her sey doğru çıkıyordu, Her sey değisebilir, ama hicbir sey yitirilmezdi.
'Bir çocuğun hayatındaki en korkunç anlardan biri, babasıyla annesinin birbirlerine karşı, kendisinin asla paylaşamayacağı bir sevgi beslediklerini anlamasıdir,' dedi Paul."Bu bir kayıptır; dünyanın içimizde ve dışımızda var olduğunu, dünyada tek başımıza olduğumuzu anladığımız andır. Bu andan kaçış yoktur.'
Reklam
Azar azar ölmeyi kabul etmek, ölmekten daha kötüdür.
Mutluluğun durabilmek, bir anlığına da olsa durabilmek olduğunu fark etti. Durmanın mümkün olmadığı yerde mutluluk da olmazdı.
Sayfa 337Kitabı okudu
Rıdvan arkadaşını dinlerken,mektuplardaki Franz'ın çocukların kırılganlığıyla ilgili sözlerini hatırladı. Annesi haklıydı işte, şu hayatta herkes birbirine benziyordu. Hepsi Havvanın torunlarıydı. Üstelik insanın hamurunu karan sadece zaman ya da mekân da olamazdı. Belli ki yeryüzüydü hamuru karan, içine düşen herkesi öyle ya da böyle aynı tornaya sokan. Bu yüzden aradan geçen yıllara rağmen aynı kâbusa uyanabiliyordu Rıdvan Suad'la. Bu yüzden aradaki onca yıla, yola rağmen aynı cümleyi kurabiliyordu Nâzım Franz'la. Başka coğrafyalardan, başka zamanlardan ve başka hayatlardan bile olsa, herkes aynı çocuk, aynı yetişkindi hayatta. Acı aynıydı, sevinç aynıydı. Yaralar bile aynı kanardı.
brnkmlk
Bir kitabı okumaya başladı
Ölümcül Hastalık Umutsuzluk
Ölümcül Hastalık UmutsuzlukSoren Kierkegaard
7.7/10 · 986 okunma
Kabullenmek zor ama aslında, başkaların acısına bakarken insanda kederden ziyade hodbin hisler uyanıyor. Savaş gazilerine bakmak feci bir duyguyla tanıştırıyor insanı: Şükretme duygusu. Duyguların en ikiyüzlü, en sefil olanı. Haline şükretmelerin en rezilcesi, başkalarının haliyle mukayese edilerek yapılanı... O zaman insan Yaradan'a, verdiği mutluluklar için değil, olsa olsa başkalarına verip kendinden esirgediği acılar için teşekkür ediyor. Sana şükürler olsun ki beni değil, onu seçmişsin diyor! Ve bunu ne zaman fark etse, mesela hastanedeki ölü çocuklara, onların ince ayak bileklerine bakarken ruhunu derin bir utanç kaplyor.
Reklam
Laf üstüne laf söylemeden, acılara sefkat dilenmeden, teselli duymak için değil, anlatmak için yazalım. Sadece anlatalım, rahatlayalım ve bizim gibi parçalanmışlar için yeniden bir olma ihtimali var mıdır bakalım..
521 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.