Dil, dikkatimizin bize sunduğu görüntüleri sarmalar sadece ve onları bir karikatür mertebesine indirir. Hikaye her zaman yalandır, çünki çok şey anlatılmadan kalır.
Tüm toprakların arada sırada mantıkla çapalanması, mitlerin, çılgınlığın ve hayallerin dal budak sarmış çalılarından arındırılma, ekilebilir hale getirilmesi gerekir.
Herkes birilerinin işleri bildiğine, bir programa göre hareket ettiğine inanmak ister. Dinlerin özellikle de kendi kaderine yön verme yetisinden yoksun kitlelere bu kadar rağbet görmesinin sebebi bu olsa gerek.