Angilistik Profesörü olan yazarın dört şiir kitabı ve Anthracite Country, The patch Boys, Town Life ve The Last Station olmak üzere beş romanı yayımlanmıştır. Theodore roethke üzerine eleştirel bir çalışma yapan Parini, John Steinbeck ve Robert Frost biyografileri de dahil toplam on dört kitabın yazarıdır. Seçme makaleleri gelecek yıl yayımlanacaktır. Karısı ve üç çocuğuyla yaşadığı Vermont'ta, Middlebury College'da dersler vermektedir.
Unvan:
Amerikalı yazar ve akademisyen
Doğum:
Pittston, Pennsylvania, Amerika Birleşik Devletleri, 2 Nisan 1948
Sinema-edebiyat ilişkilerindeki başarılı yapımları, tavsiye film listesi haline getirmek için öncelikle
Edebiyat Atlası ‘ndan bir alıntıyı daha önce paylaşmıştım.(#46533729)
Romanlardan sinemaya aktarılan filmlerde eserin aslına ne kadar sadık kalındığı yoruma açık olmakla birlikte
Borges ve Ben 🍀Bir budala kendi evinde, bilge bir adamın başka birinin evinde bilebileceğinden daha fazlasını bilir.”
Okurken tam bir klasik kitap tadı aldığım, anı ve bir karşılaşma anlatısı türünde kaleme alınmış harika bir eser #borgesvebenbirkarşılaşma.
Şair, romancı ve biyografi yazarı Jay Parini çeşitli ödüllerin de sahibi olmuş, kitabı
Jay Parini, Napoli’de ikinci el kitaplar satan bir kitabevinde Tolstoy’un sekreteri Valentin Bulgakov’un Tolstoy’un son yıllarını anlattığı günlüğüne rastlar.Sonrasında Vladimir Çertkov’un, Sofya Andreyevna Tolstoy’un, İlya ve Lev’in, Sergey’in, Tanya’nın ve Aleksandra ( Saşa) Tolstoy’un, Duşan Makovitski’nin ve daha pek çok kişinin günlüğünü ve anılarını okur Jay Parini.
Tüm bunlardan yola çıkarak Tolstoy’un son bir yılını kurgular.
82 yaşında “ Bu ev benim için dayanılmaz hale geldi” diyen Tolstoy karlı bir günde Yasnaya Polyana’dan ayrılır. Tolstoy’un bu kararı almasına neden olan olayları öğreniyoruz kitapta.Vladimir Çertkov ile Sofya Andreyevna Tolstoy çekişmesi A.N. Wilson’ın Tolstoy biyografisinde de anlatılıyordu.Olaylara bir de Sofya Tolstoy açısından bakan Alexandra Popoff’un “Sofiya Tolstoy” biyografisini okumalı.
Tolstoy sevenlere tavsiyemdir, Son İstasyon Tolstoy’un Son Yılı.
Son İstasyonJay Parini · Kırmızı Kedi Yayınevi · 201373 okunma
Borges ve kitabın yazarı Parini ile ilk tanışmamız bu kitapla oldu. Kitabı okumaya başlar başlamaz bırakamayacağımı anlamıştım. Parini'nin akıcı üslubu muazzamdı. Her sayfa o kadar özgün ve duruydu ki kitap 1000 sayfa olsa yine hızlıca biterdi. Borges ile diyaloglarının çoğunun altını çizdim. Normalde yazarlar eserleriyle tanınırlar fakat Borges sadece kendi başına bir esermiş, bunu görmüş oldum. Gerek kıvrak zekâsı, gerek muzipliği, ihtiyar ama hayat dolu bir adam olması okurken yüzümde daima bir tebessüm oluşturdu. Ne güzel bir adamsın dedim içimden Borges için. Keşke aynı döneme denk gelseydik ve bu karşılaşmaya ben de katılabilseydim. Hayata daima kendi kafasının içinden bakabilen, yarattığı gerçeklikleri sıkılmadan yaşayabilen ve belki de en önemlisi, bunu yansıtmaktan çekinmeyen engin bir okyanus benim gözümde Borges. Okuduğu kitapların içinde kaybolmuş ve onları kendi zihninde en baştan yaratmış bir dâhi. Geveze, fakat iyi ki geveze çünkü her cümlesi okuyanın bilincine indirilen bir balyoz etkisi yaratabiliyor. Bundan sonraki hedefim Borges'in kendi kitaplarını okuyamak ve onu daha yakından tanımaya çalışmak. Siz okurlara da bu kitabı mutlaka tavsiye ederim. Edebi anlamda sunduğu zevkin yanı sıra, benim gibi daha evvel Borges okumamış ve sadece ismen bilen biri için bile faydalı bir giriş kitabı oldu. Borges okumuş olanlar kitabı daha iyi anlayıp daha farklı yorumlayabileceklerdir. Yine incelememi kitaptan bir alıntı ile noktalıyorum. Herkese keyifli okumalar.
"Siz büyük bir yazarsınız." dedi Jasper.
"Büyük bir okur olabilirim. Büyük okurlar seyrek görülür, büyük yazarlardan daha zor bulunurlar." dedi Borges.
Lev Tolstoy dünyanın en büyük yazarlarından biri olarak görülüyor ve ‘Savaş ve Barış’ şimdiye kadar yazılmış en büyük …
"Tolstoy, ömrünün son yıllarını büsbütün derbeder bir şekilde geçirdikten sonra, bir küskünlük sonucunda, evini bırakıp yollara düştü. Kasım 1910’da, Rusya Astapovo’da bir tren deposunun istasyon müdürü, evini Tolstoy’a açtı ve hasta yazarın dinlenmesine izin verdi. 20 Kasım 1910’da Astapovo tren istasyonunda zatürreden hayatını kaybetti.
Son İstasyon, Tolstoy'un karısı Sofya Andreyevna'nın, doktorunun, çocuklarının, can yoldaşı Çertkov'un ve sekreteri Bulgakov'un günlüklerinden ve mektuplarından yararlanılarak, tarihi gerçeklere dayandırılarak yazıldı. Kendisini hüzünlü bir son bekleyen ünlü yazarın hayatının son yılına, başarılı bir kurguyla, bu kişilerin gözünden bakan roman, Tolstoy'un dünya görüşünün, ideallerinin, aşklarının ve hayal kırıklıklarının derinine iniyor. Yalnız 'yazar Tolstoy'u değil, 'insan Tolstoy'u da acıklı ama gerçekçi biçimde tanıtıyor...