Farklı konuları barındıran kitaplar hep ilgimi çekmiştir. Bu kitap da şüphesiz onlardan biri. Farklı ve tuhaf bir konu ele alınıyor kitapta; lakin kitabı okurken birçok defa içimden -böylesine farklı ve güzel bir konunun düz bir anlatımla, oldukça sade, ayrıntıya yer vermeden ve üstün körü yazılmış olması cidden üzücü- demekten kendimi alamadım. Ama yine de konusu itibariyle okunmaya değer bir kitap. Hatta öyle ki filmi bile çekilmiş ve gayet de güzel ve ayrıntılı anlatılmış olaylar.
***
Başlangıç olarak yeni doğan bir bebek üzerinde konu ilerliyor. Yeni doğan bebek ama bu durum baya farklı; çünkü doğan bebek 70 yaşlarında, saçı sakalı ağarmış, beli bükülmüş, yüzü kırışmış, 1.70 boylarında kocaman bir şey olarak dünyaya geliyor. Evet yaşlı olarak doğuyor! ve günler, aylar, yıllar geçtikçe gençleşiyor. Anne, babası, arkadaşları karısı yaşlanırken; Benjamin tam tersine gençleşiyor ve tersine bir süreç başlıyor. Tabi gençleşmesinin de elbette bir sonu vardır.
***
İlk başta bu duruma alışamayan babası zamanla daha fazla tahammül etmeye başlıyor. Özellikle Benjaminin ilerleyen süreçte üniversitedeki ve işteki başarılarıyla birlikte babasının kabullenişi hızlanıyor.
***
Yaşamının sonlarına doğru artık ilk doğduğu zamana dönmesi gerekecektir Benjaminin,
ve şüphesiz bu onun için kaçınılmaz bir sondur..