Soyunun yırtıcı damarı kabarmıştı. Anlamını kavrayamıyordu, ama gerçek yaşamın ta kendisiydi işte bu, duyuyordu bunu. Yemek için öldürmek, bu uğurda dövüşmek yaratılışında vardı, yaşamına egemen olan yasa zorunlu kıldığı için yapıyordu bunu, böylece dünyada var oluşun anlamını yavaş yavaş kavramaya başlıyor, yaşadığını kanıtlamış oluyordu. Bu amacın gereklerini yerine getirirken yaşamın taa doruğuna vardığını duyuyordu.