Dostoyevskinin tabiriyle "insan olmayan tam ortada kalmış üçüncü bir tür“ olan hayalperesin öyküsüdür.
Ruhani betimlemelerin, kimi zaman umutsuzluğun, kimsesiz olamanın yarattığı etkinin konu edindiği bu eserde St. Petersburg şehrinde yapayalnız bir yaşam süren içsel dünyası zengin bir adamın hikayesi anlatılmaktadır.
Akşam üzeri umulmadık anda karşılaştığı, kısa sürede tutunduğu bir kadın.... Nastenka.
Başkahramanımız Nastenka ile geçirdiği günleri
"beyaz geceler" olarak adlandırmıştır.
Bu beyaz gecelerde karşılıklı açılan sır kapılarında; biribirleriyle hisli düşüncelerini, mazilerini, hayat hikayelerini paylaşıyorlar.
Adeta iki "eksik yaşam" birbirini dinliyor ruhî eksiklerini onarmaya çalışıyorlardır.
Başkahramanımız gitgide nastenkaya karşı müthiş hisler beslemeye başlar ve ona bağlanır. Nastenka başkahramanımız karşı bağ edinmekle beraber aynı zamanda karmaşık ruh hâli içinde adeta debelenmektedir.
Bu eser, tam buldum derken yeniden başlamanın hikayesidir.