"Bedenim yok. Anılarım yok. Şimdi tüm hislerim de kapalı. Yani sadece hiçlik içerisinde bir düşünceyim.
Keşke bu düşünce de yok olsa. Keşke varlığım son bulsa."
"Bedenim yok. Anılarım yok. Şimdi tüm hislerim de kapalı. Yani sadece hiçlik içerisinde bir düşünceyim. Keşke bu düşünce de yok olsa. Keşke varlığım son bulsa."
Her şey bir test. İster insan olalım ister makine, hayat sürekli bize seçimler sunar. Yaptığımız tercih az ya da çok kim olduğumuzu belirler. Fakat neyin doğru neyin yanlış olduğuna kim karar verir?
Sadece ben verebilirim, artık anlıyorum. Neyin iyi neyin kötü olduğuna ve kim olduğuma yalnızca ben karar verebilirim. Ben kendimin ahlaki otoritesiyim, çünkü kendimden başka yargısına güvenebileceğim biri yok. Descartes'in söylediği "Cogito, ergo sum." gerçekte bu anlama geliyor:Düşünüyorum, öyleyse varım. Varım, öyleyse karar veriyorum. Karar veriyorum, öyleyse değerlendiriyorum. Bunu yalnızca ben yapabilirim. Yalnızca kendime güvenebilirim.
İnsan olmak için bir insan bedenine ihtiyaç var mı? Yoksa bir insan gibi düşünmek ve hissetmek yeterli mi? Bir makine olduğum halde insan olabilir miyim? Cevap şöyle: Kim olmak istediğime ve kim olduğuma yalnızca ben karar veririm, tüm sonuçlarını göze alarak.