Bilimde ne zaman paradigmalan yıkan bir keşif yapılsa, bu keşif kabul görmeden önce üç aşamadan geçer. İnsanlar ilk olarak inanmaz; sonra ilgilenmediklerini iddia eder; üçüncü olarak da zaten eskiden beri bildiklerini söylerler.
Motor eylemlerde olduğu gibi yalnızca ayna nöronların etkinleşmesi, başkalarının eylemlerindeki istemlerini anlamamız için tek yol değildir. Her gün neredeyse açık bir şekilde başkalarına inançlar, istekler, beklentiler, amaçlar vb atfederiz; sosyal davranışımız çoğunlukla, başkalarının aklında olanları kavrama kapasitemize ve bunun sonucunda benimsediğimiz tavra bağlıdır. Şu anda bu zihin okuma işlemini açıklayan hiçbir nöral mekanizma yoktur; bunların evrimsel olarak ayna nöron sistemine bağlı olması muhtemeldir.
Herhangi bir iletişim türünün gerçekleşmesi için gerekli koşulları diğer tüm araştırmacılardan daha çok araştırmış olan Alvin Liberman, dille iletişimde önemli olanın sesler değil, bunların yaratıldığı seslendirme mimikleri olduğunu göstermiştir.