Beyindeki Aynalar sözleri ve alıntılarını, Beyindeki Aynalar kitap alıntılarını, Beyindeki Aynalar en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bilimde ne zaman paradigmalan yıkan bir keşif yapılsa, bu keşif kabul görmeden önce üç aşamadan geçer. İnsanlar ilk olarak inanmaz; sonra ilgilenmediklerini iddia eder; üçüncü olarak da zaten eskiden beri bildiklerini söylerler.
Motor eylemlerde olduğu gibi yalnızca ayna nöronların etkinleşmesi, başkalarının eylemlerindeki istemlerini anlamamız için tek yol değildir. Her gün neredeyse açık bir şekilde başkalarına inançlar, istekler, beklentiler, amaçlar vb atfederiz; sosyal davranışımız çoğunlukla, başkalarının aklında olanları kavrama kapasitemize ve bunun sonucunda benimsediğimiz tavra bağlıdır. Şu anda bu zihin okuma işlemini açıklayan hiçbir nöral mekanizma yoktur; bunların evrimsel olarak ayna nöron sistemine bağlı olması muhtemeldir.
Herhangi bir iletişim türünün gerçekleşmesi için gerekli koşulları diğer tüm araştırmacılardan daha çok araştırmış olan Alvin Liberman, dille iletişimde önemli olanın sesler değil, bunların yaratıldığı seslendirme mimikleri olduğunu göstermiştir.
1990'ların başında Parma Üniversitesi'nde Giocomo Rizzolatti ve meslektaşları bazı nöronların şaşırtıcı özellikleri olduğunu keşfetti. Ayna nöronları olarak adlandırılan bu nöronlar, denek (çoğunlukla maymun) hem belirli bir eylemi gerçekleştirirken, hem de başka birinin aynı eylemi gerçekleştirmesini izlerken aynı tepkiyi veriyordu. Bu sonuçlar bilişsel nörobilimi derinden etkiledi. Ramachandran gibi kimi nörobilimcilere göre "DNA biyoloji için ne anlama geliyorsa, ayna nöronları da psikoloji için aynı anlama geliyordu."
Ayna nöronların çoğu (yaklaşık yüzde 85'i) bir parça yiyeceği ağızla tutma, çiğneme veya emme gibi eylemlerin görülmesine tepki verir. Bunlar beslenme nöronları olarak adlandırılmıştır. İşlevsel olarak yaklaşıldığında bu nöronlar eldeki ayna nöronlara benzerdir: aslında onlar da yalnızca vücut bir nesneyle etkileşime geçtiğinde etkinleşir.