Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Rumeli Türkleri'nin Kayıp Tarihi

Big Mac

Yalçın Koçak

Big Mac Hakkında

Big Mac konusu, istatistikler, fiyatları ve daha fazlası burada.

Hakkında

Arnavut ne İliria'dır, ne de melez... Yüzde yüz ve katıksız on Hun Türk boyundan birisidir.. İşte 7. yüzyıl Bizans Haritası. Tarihteki Albeni'nin yeri işte burasıdır. Enver hoca ve TİTO çarıklı erkânı harp diye tarif edilen tipte adamlardı. Aidiyet sağlamak ve kendine yer açmak için merkezde olanı kaçırmak, yok saymak, kaynaklarını kültürünü, tarihini karıştırmak, yerel adları, coğrafik isim ve sınırları değiştirmek, içki, eğlence, inançlara kontra yollara kolaylık ve eğilim sağlamak gibi metotları kullandılar. Tarihi tahrif ettiler. Yalanlarla dolu kitaplar bastılar. Türk ve İslam düşmanı ateist Ahmetler yetiştirdiler Arnavutluk eski Başbakanı Sali Berişa "çok sıkıştırırsanız Türk olduğumu söylerim" sözünü boşuna dememiştir. Balkan ve Rumeli'nin eski sahibi ve efendisine karşı husumetler dizdiler, yalan tarih yazdılar asli unsura karşı göç, tehcir ve asimilasyon ve de izolasyon politikaları izlediler. Büktüklerine kadro ve sıfat verdiler, Profesör yaptılar... Bizim buralarda kopukluğumuzun bir sebebi de bu. Yanlı yetiştirilen ve yaptıkları, yazdıkları ile yanlışlarını sonra anlayıp utanan Arnavut bilim adamları sıfatlılarıdır. Tarihte olmamış şeyleri var saymak, Dini farklı Oryantalistlerin dahi yapmadığı saçmalık düzeyini kitaplara sokmak, bu kitapların propaganda kitapları olduğu bilindiği halde, okullarda ders kitabı olarak okutularak nesillere yalan bir Türk düşmanlığı aşılanmak istendiyse bu yalan yüzlerinde patlamıştır. Aşağılık politikaları geri tepmiştir. Balkanlarda huzuru kim sağladı beş yüz sene, evet beş yüz sene kim sağladıysa gene o sağlayacaktır. (Tanıtım Bülteninden)
Tahmini Okuma Süresi: 10 sa. 49 dk.Sayfa Sayısı: 382Basım Tarihi: Aralık 2016Yayınevi: Wizart Yayınları
ISBN: 9786058361843Ülke: TürkiyeDil: TürkçeFormat: Karton kapak
Reklam

Kitap İstatistikleri

Kitabın okur profili

Kadın% 21.4
Erkek% 78.6
0-12 Yaş
13-17 Yaş
18-24 Yaş
25-34 Yaş
35-44 Yaş
45-54 Yaş
55-64 Yaş
65+ Yaş

Yazar Hakkında

Yalçın Koçak
Yalçın KoçakYazar · 5 kitap
22 Mart 1952 Sakarya ili, Adapazarı Merkez Karakalpak Mahallesi nüfusuna kayıtlı olarak dünyaya geldim. Annem; Ozanlar Mahallesinden Lâtif Duman kızı Hakime’den doğma Rahime Babam; Mustafa oğlu Fadime’den doğma Mehmet. Ailem şehrin en eski kereste ve nakliye tüccarlarıydı. Yeni yol veya şose denilen eski E-5 yani Ankara yolu garajlardan, şehrin içerisinden geçiyordu. Evlerimiz ve işyerlerimiz oradaydı. Babamlar dört erkek, üç kız kardeştiler. Rahmetli dedem de çocuk çokluğundan vergi olarak yol parası ödemeyenlerdendi. İsmail, Şevki, Mevlüt amcalarım; Hanife, Rabia, Hilmiye halalarımdı. İlk okulu Sakarya İlkokulunda bitirdim. Öğretmenim çok ileri görüşlü Arapça ve Türkçe’ye hakim aydın bir Atatürk Milliyetçisi Mediha Maner Hanımdı. Bizleri de kendi gibi yetiştirmeye azami özen gösterdi. Orta eğitim Adapazarı Ticaret Lisesi orta kısmında okudum ve aldığım eğitimle hâlâ defter ve kebirimi ve de mizan ile bilançolarımı kendim bağlarım. Nurettin Bayramoğlu’nu ve hocalarımı da rahmetle anarım. Sakarya Lisesini 66-67’de bitirdim. Üniversite tahsili için İstanbul’a geldim. Yıldız Üniversitesi o zaman İ.D.M.M.A Akademi idi, İnşaat Mühendisliğine başladım. 74 mezuniyet yılımız oldu. Siyasi düşünce dünyamız dedemden gelen demokratlık Babadan gelen AP’lık ve sonra Amcamdan miras CKMP doğrultularında gelişti. İstanbul gençliğimizi aldı almasına ama bize çok şey öğretti. O zaman MTTB “Milli Türk Talebe Birliği” fahri hizmet yıllarımızdı. Rasim Cinisli ağabeyimizle göz açtık, Kadir Mısıroğlu ile yürüdük, Rahmetli üstad Necip Fazıl’la şahlandık, kabımıza sığmaz olduk. Milliyet nedir, ne demektir onlardan öğrendik, Altın Nesil olmalıydık ezilmişlikten, adam sendecilikten, bananecilikten ve de bizden adam olmazcılıktan kurtulmalı ve de kurtarmalıydık, Boyunduruk kabul etmedik, Hürriyetimizi gemletmedik. Hamdık, piştik, M.Zahit Kotku (KS)’yu tanıdık, elinde olduk. Ekonomik hürriyeti olmayanların, fikir hürriyetine sahip olamayacakları gerçeğini çabuk öğrenmiştim. Daha okulu bitirmeden başladığım, şantiye hayatıyla kısa zamanda işlerimi büyüttüm. Askerlik mi, Evlilik mi? Vatan hizmeti beklemez dedik, Yarim bekledi. İzmir Gaziemir Ulaştırma Okulu (Carlos) Yıllarım. Takım komutanım takmıştı bu lakabı, zaten MTTB’de lakabım Tek Kişilik Ordu’ydu. Ordu hızıma yetişemeyince mimlendik belli. Ankara Kirazlıdere MSB İnşaat-emlak Kontrol mühendisi Yıllarım. Yazık yetimin malına, heder olan paralara çok yazık itiraz edersen savunma; saçın uzun, paçan geniş askerlikse askerlik v.s. oysa işimiz mühendislik, emirle durmuyor binalar ayakta, demir’le duruyor. Albay Recai Gülener ve ekibi çok bilen, yemeyen, yedirmeyen birini ister mi sürdüler AFYON’a. Kıta aylarım başladı. Binbir macera 38 gün geç’le gelen tezkere ve 1986 Rütbeleri sökülen Mühendis General Recai Gülener, O gün kara kuvvetleri komutanı olarak beni Afyon’a süren; Kenan Evren Cumhurbaşkanıdır, Ben de genç Sakarya milletvekili . Ziyaretine gittiğimde “Demek o sürdüğümüz Asteğmen sendin Yalçın, bak Allahın adaletine sürenin Rütbeleri söküldü, sürülen taltif oldu” diyecekti. Evlendim; Sevdiğimi aldım, Muradıma Erdim. Eşim Saraybosnalı Rumeli Türklerinden. Yazlık köyü eşrafından İsmet’in kızı FATMA… Bana üç erkek evlat verdi, üçü de yiğit hem de yolumdan gelen cinsinden şükür yarabbi. Tolgay inşaat, Turgay ekonomi, Yasin İşletme mühendisidir. İş ve meslek yaşantımız çok hızlı ve başarılı oldu. İş’e iş, Aş’a aş kattık, yüksek vergiler ödedik çok eser bıraktık. 1983’de Rahmetli ÖZAL’a destek olduk. 87 Seçimlerinde Sakarya’nın listesinin iyiliği konularında ziyaretimden çıkarken “Yalçın seni de yazdım” dedi, geri dönerken Ağabeyim Dr. Cengiz Aslan beni göğüsledi kapı dışına çıkardı. Yalvar yakar Sakarya’dan kaç milletvekili bekliyorsanız beni alta yazın, işlerim çok ben gelmeyeyim ama gönderen olayım istedim. Hemşehrilerim lütfetti beni o alt sıradan da çıkarttı kader; Ekonomik hürriyetim vardı. Müstakil ve müstakim siyaset imtihanım başlıyordu. Ayıpsız günahsız ikbâl ile çekildik devletten. Rahmetli ÖZAL’la aynı başkanlık divanında çalıştım. Kahveci Rahmetli ekürimdi. Çok zor işleri başardık altından kalktık. Genel Başkanımızı, kimliklerimiz pahasına Cumhurbaşkanlığına çıkardık. Mirasımızı kimler yiyor; işte ortada, hem de inkâr edenlerimiz. ÖZAL’ın yolu; devamı olduğunu söylemeden Menderes’in yoluydu, baş ucunda dururdu Menderes’in kasetlerini dinlerdi akşamları. 93’de Hayrettin Erkmen Rahmetliden açılan Eski Demokrat Parti’yi istemişti Merkez’de yeni bir siyasal yapılanma için, ömrü vefa etmemişti. Onun bu son siyasi arzusunu vasiyet kabul ettik. 1946 DP’sini aldık, süsledik, yeşerttik 1997’de Mesut’la ters düşüp Anap’tan ayrılan üniversiteden hocamız Korkut ÖZAL’ı beklemediği bir anda genel başkanlığa getirdik. “Olmayacağını, yapamayacağını bile bile, çünkü arkadaşlarımda şöhret hastalığı kompleksi vardı.” 2001 yılında Korkut Hoca yapamadığı işi iade yerine, Cüneyt Zapsu üzerinden Tayyip Bey’e kaydırma yoluna tenezzül edince yeter… dedik. Aday olduk, kongreyi aldık, yine borç ödedik, sesledik süsledik, DP’ye bu sefer de Melih GÖKÇEK tebelleş oldu. Oysa ki plan; dağarcığında olanların hepsi gelsin meydana üç gün, üç gece yapalım bir kongre, hazirunun seçtiğine tabi olalım söz bende aday olmayacağım dememize rağmen nefislerinin esiri olan arkadaşlar, malum. Heder ettiler canım programı… Biz Genel Başkanlık sevdalısı değildik. Memleket Sevdalısı olarak yapmamız gerekenleri zaten hep yapmıştık. Doğru demişti AKİF Toplu vurdukça yürekler, onu top sindiremez. Nerede o yürekler… ?