Asya kıtasının kalbindeki Sibirya'nın güneyinde, dünyanın en büyük dördüncü su damarı olan Yenisey Nehri'nin orta havzasında, kutsal Altay Dağları'nın kuzey doğu yamaçlarında ezelden beri yaşayan, Köktürk ve Uygurlar gibi Kağanlık kurmuş ve eski Türk yazısını kullanmış olan Yenisey Kırgızları soyundan gelen Hakas Türkleri birçok araştırmacıya göre eşsiz kahramanlık destanlarını da içeren oldukça zengin bir sözlü kültüre sahiptir.
Şamanizm'e mensup olan Hakaslar bu inanç temelinde yükselen kültürlerinin en çarpıcı bilgilerini ve geleneksel dünya görüşlerini atasözlerinde işlemiş, bu zengin mirası günümüze kadar koruyup ulaştırmışlardır.
Halk bilgeliğinin bir yansıması niteliğinde olan bu atasözleri ve deyimleri, kaybolma tehlikesi sınırlarında bulunması nedeniyle Kırmızı Kitaba dahil edilen Hakasçadan Türkçeye aktararak Anadolu'da ilk kez bir kitap halinde okurların ilgisine sunmaktan onur duymaktayız.
Uluslararası Türk Kültürü Teşkilatı'nın (TÜRKSOY) 25. kuruluş yıldönümünde ithaf edilen ve ünlü Hakas folklor araştırmacısı Ulyana N. Kirbijekova'nın doğumunun 95. yılına ve Nikolay F. Katanov Hakas Devlet Üniversitesi Hakas Filoloji Bölümü'nün 75. kuruluş yıldönümüne adanan bu Bilgeler Sözü adlı çalışmamızı inceleyen okurlar görecektir ki, Sibirya ile Anadolu arasındaki muazzam coğrafi ve tarihsel mesafeye karşın ortak kültürel hafıza geçerliliğini ve güncelliğini yitirmemiştir. Bu durum ise Hakaslar ve Anadolu Türkleri arasındaki sosyokültürel devamlılık sürecinin günümüzde de cereyan ettiğini güçlü bir biçimde kanıtlamaktadır.
Bu eser üzerinde çalışma sürecinde esas aldığımız usul, Hakasçadaki atasözlerini Türkiye Türkçesine benzer sözcükler vasıtasıyla aktarmak olmuştur. Böylece kitabı inceleyenler iki dil arasındaki ortak söz varlığını ya da Prof. Dr. Süer Eker'in ifadesiyle lengüistik DNA bağını daha iyi görebileceklerdir.
Başka Türk dilleriyle karşılaştırılmalı araştırmalar ile uğraşan akademisyenler için de böyle bir çalışma yararlı bir materyal oluşturabilir inancındayız.
Hakas Türklerine ait 800 civarı atasözü ve özdeyişden oluşan bu yapıtımızın Türk kültürüne merak duyanların yanı sıra Türkoloji öğrencilerine ve araştırmacılara da yararlı bir kaynak olmasını diliyor, bu sahada ileride yapılacak başka incelemeler için de küçük bir ön adım niteliğinde olacağını ümit ediyoruz.
