Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Bilgelikle Yaşama Sanatı

Özgür Bacaksız

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
“Hiç aklından çıkarma genç adam: Öğretmenler kapıyı açar, içeriye kendin girersin…”
Chert Hai Yang
"Yükseğe çıkması çok zor, ama düşmesi de bir o kadar kolaydır." Montaigne
Montaigne (Denemeler)
Reklam
Bazen insan kendi kabuğuna çekilip sakinliğin kollarına sığınmalı.
Düşünmenin temel ahlaki ilkesi sık sık "Acaba?" sorusunu sormaktır. Çünkü her öznel doğrunun gerisinde gölgeli, kuşkulu, bir alan mevcuttur. Akıllı insanlar sürekli olarak kendi vicdanlarıyla ve bilgileriyle hesaplaşırlar. "Ben her şeyi bilmem ama her gün bir şey öğrenirim" derler. "Mediokr" yani benim pek sevdiğim bir deyimle "orta zekâlı" olanlar ise hiçbir şeyi sorgulamazlar. Kamplaşmış taraflardan birine ait olurlar, hayatı bu şekilde algılarlar. Onlara göre dünya basittir, hiçbir karmaşıklığı yoktur.Her şey siyah/beyaz netliğindedir. Bir taraf yüzde yüz haklı, öteki taraf yüzde yüz haksızdır. Bazen, içinde bulundukları safları değiştirirler; ama dünyayı basit ve mutlak görme alışkanlıkları değişmez. "Acaba" sı olmayan insanlar için bu dünyada hiçbir gizem yoktur. Ne doğum, ne ölüm, ne aşk, ne inanç, ne insan ruhunun karmaşıklığı...Onlar her şeyi bilirler. Bilmeyenler ise Montaigne, Dostoyevski, Einstein, Nietzsche, İbn Rüşd gibi kafası karışık insanlardır.
Sayfa 63 - Zülfü LivaneliKitabı okudu
İdeal insan iyilik yapmaktan zevk alır. Kendisine iyilik yapılırsa mahcubiyet duyar. Çünkü iyilik yapmak üstünlük işareti, bir iyiliğe muhtaç duruma düşmek zaaf işaretidir.
Sayfa 108 - AristotelesKitabı okudu
Reklam
Eğer ölümü bize böylesine korkunç gösteren şey var olma düşüncesi olmuş olsaydı, o zaman zorunlu olarak henüz var olmadığımız zamanı da aynı dehşetle düşünürdük. Çünkü şurası çürütülemez derecede kesindir ki ; ölümden sonraki var olmayış doğumdan önceki var olmayıştan farklı olamaz ve dolayısıyla ilki diğerinden daha hazin ve acıklı değildir. Bütün bir sonsuzluk henüz biz yok iken kendi mecrasında akıp gidiyordu, fakat bu bizi hiçbir surette rahatsız etmez. Halbuki kısacık bir varoluşun bir lahzalık intermezzosunun ardından artık var olmayacağımız bir ikinci sonsuzluğun takip edeceğini ağır hatta tahammül edilmez buluruz. O halde varoluşa bu susamışlık şimdi onu tatmış ve çok tatlı bulmuş olmamızdan mı kaynaklanıyor?
Sayfa 86 - SchopenhauerKitabı okudu
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.