Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Bilgelikle Yaşama Sanatı

Özgür Bacaksız

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
“Hiç aklından çıkarma genç adam: Öğretmenler kapıyı açar, içeriye kendin girersin…”
Chert Hai Yang
Acı, büyümenin bir parçasıdır. Ve unutmayın, bir şey canınızı yaktığında içinizdeki başka bir şey bastırılmıştır. Acıdan kaçınmaktansa içine dalın. Bırakın canınız yansın! Tamamen acısın ki yara tamamen açılsın. Yara bir kere tamamıyla açılırsa iyileşmeye başlar. Acıyı hissettiğinizde ondan kaçarsanız, acı içinizde kalır ve tekrar tekrar karşınıza çıkar...
Sayfa 12 - OshoKitabı okudu
Reklam
"Yükseğe çıkması çok zor, ama düşmesi de bir o kadar kolaydır." Montaigne
Montaigne (Denemeler)
"İç dünyası zengin bir insan, her şeyden önce acı çekmemeye, kendini ihmal etmemeye, dinginliğe ve kendi başına kalmaya yönelecektir; yani sakin, alçakgönüllü ama olabildiğince engellenmemiş bir yaşam arayacaktır ve buna göre, sözüm ona insanlarla kimi tanışıklıklardan sonra, kendi köşesine çekilmişliği ve hatta, büyük bir kafaysa eğer, yalnızlığı seçecektir. Çünkü bir kişi kendinde ne çok şeye sahipse, dışarıdan o denli az şeye gereksinir ve ötekiler de o denli az onun olabilirler. Bu yüzden, zihnin kendinde olağanüstülüğü, toplumdan uzak durmasına yol açar. Buna karşılık öteki aşırı uçtaki kişi, sıkıntıya düşer düşmez hemen ne pahasına olursa olsun oyalanmayı ve topluma karışmayı isteyecektir ve her şeyle kolaylıkla yetinecek, kendi kendisinden kaçtığı gibi kaçmayacaktır onlardan. Çünkü, herkesin kendine döndüğü yalnızlıkta, bir kişinin kendinde neye sahip olduğu ortaya çıkar: İşte aptal adam, kendi zavallı bireyselliğinin sırtından atamayacağı yükü altında inim inim inliyor; öte yanda yüksek yetenekli kişi, en ıssız ortamı bile kendi düşünceleriyle şenliklendiriyor ve canlandırıyor. Bu yüzden Seneca'nın söylediği çok doğrudur: Omnis stultitia laborat fastidio sui (Lat. Aptallık kendi kendisinden bıkmaktan mustariptir.)"
Sayfa 46 - SchopenhauerKitabı okudu
Belki de insan yalnızca refahtan değil, acıdan da aynı ölçüde hoşlanıyor. Hatta acının mutluluk kadar yararlı olduğu bile düşünülebilir. İnsanın yeri geldiğinde acıyı, tutkuya varan derecede sevdiği bir gerçektir. Bunu anlamak için insanlık tarihine bakmaya gerek yok, yaşamın ne olduğunu bilen bir insansanız kendi kendinize sorun yeter. Benim kişisel düşünceme göre, yalnızca refahı sevmenin biraz ayıp yanı bile vardır. İyi mi kötü mü olduğunu bilmem ama bazen bir şeyleri kırıp dökmenin bile kendine özgü bir tadı olabiliyor. Bu açıdan, ben ne yalnız başına refahı, ne de yalnız başına acıyı yeğlerim. Acı, kuşku demektir, yadsıma demektir. Bununla birlikte insan gerçek acıyı tatmak istediğinden, çevresinde bir kargaşa yaratmak, yok etmek, dağıtmak hevesinden asla kendisini uzaklaştıramaz.Bizim manevi varlığımızın biricik kaynağı acı değil mi?
Sayfa 18 - DostoyevskiKitabı okudu
Bir cümle ne kadar anlamlı, güzel kurulmuş olursa olsun; ancak tasasız, heyecansız kişileri etkileyebilir. Mutlu ya da mutsuz kişilere her zaman yetmez. Mutlulukla mutsuzluğun en iyi anlatış yolunun çoğunlukla sessizlik olmasının nedeni de budur. Âşıklar birbirlerini sustukları zaman daha iyi anlarlar, mezar başında söylenen ateşli, duygulu sözler ancak yabancıları etkiler, ölenin arkada bıraktığı karısına, çocuklarına soğuk, yavan gelir.
Sayfa 17 - Anton ÇehovKitabı okudu
Reklam
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.