Kuşkucu, görüngünün gerisine (sözgelişi, kendi duyu verilerimize) asla sızamayacağımızı, görüngülerin ötesinde yatanı bulgulayamayacağımızı öne sürerken, görüngücü bunun böyle olmasının zorunlu olduğunu çünkü onların ötesinde zaten bir şey bulunmadığını savunur: görüngü gerçekliktir ya da gerçeklik görüngü/erdedir. Bir de üçüncü bir olanak vardır: görüngünün ötesinde keşfedilebilir bir şeyin yatıyor olabileceği.