Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Bilgi Toplumu ve Ekonomik Gelişme

Hüsnü Erkan

Bilgi Toplumu ve Ekonomik Gelişme Gönderileri

Bilgi Toplumu ve Ekonomik Gelişme kitaplarını, Bilgi Toplumu ve Ekonomik Gelişme sözleri ve alıntılarını, Bilgi Toplumu ve Ekonomik Gelişme yazarlarını, Bilgi Toplumu ve Ekonomik Gelişme yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
251 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
Ekonomik Gelişmeleri ,Yenilikler ve Türkiye'nin Ekonomik Sistemi .
Bilgi Toplumu ve Ekonomik Gelişme son derece iyi hazırlanılmış,yeterli ve iyi kaynakların taranıp tablo ve grafiklerle okura sanayi tolumu,sanayi toplumunda sosyo -ekonomik gelişmlere,entegre gelişim,bilgi toplumu ve Türkiye'nin geçmiş dönemleriyle bilgi toplumu olamamasının mukayese edilmesi ,atılması gereken adımlar ,bunun öncesinde sanayi
Bilgi Toplumu ve Ekonomik Gelişme
Bilgi Toplumu ve Ekonomik GelişmeHüsnü Erkan · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 19985 okunma
Rasyonel düşünce deyip son noktayı koyuyorum.
Oysa, kültürel alan içindeki stratejik nokta, düşünce kalıbı ve dünya görüşüdür. Bunu değiştirmek,dinamik gelişim için yeterlidir. Düşünce kalıbının bilimsel olup olmaması; "nesnel nedensellik" ve "tutarlı mantığa" dayalı olup olmaması stratejik bir noktadır. İnsan düzeyinde kuantum sıçraması, insana bilimsel düşünceyi vermekle sağlanır. Aydın geçinen insanlarımızın çok büyük çoğunluğu, olaylara, duygusal ,tepkisi ve yorumcu yaklaşmaktan kurtulamamıştır.
Reklam
Üretim şart! Boş tartışmalara vakit yok.
Türk aydının; subjektif, duygusal ve yüzeysel tartışma ve kavgası Tanzimat'tan beri, ilerici-gerici-sağcı-solcu gibi yüzeysel kavgalarla, bilim ve bilgi üretmeden sürüp gitti.
Nokta atışı! Entelektüel olmak farklı bir boyut.
Atatürk, "hayatta en hakiki müşrit ilimdir, fendir" derken, insanların değil, bilimsel düşüncenin rehberliğini görmüştü. Oysa ki bizim, " aydın geçinen " kesimimiz, yüzeysel yaklaşımları yüzünden sloganlarda, inançlarda ve ideolojilerde çözüm aramaları yüzünden sloganlarda, inançlarda ve ideolojilerde çözüm aramaları yüzünden, Atatürk 'ün gerisinde kaldıkları gibi, Batı aydınlanmacı filozofların kendi toplumlarında oynadıkları benzer bir rolü Türk toplumunda oynayamadılar. "Entel" olurken entelektüel olamadılar. "Entelektüel " dendiğinde; bilim ,kitap , kütüphane, aydınlanma, çoğulculuk, düşünceler zenginliği gibi imaj ve çağrışımları toplumda yaratamadılar. Bunun yerine "entel" denince , "entel -barlar" çağrışımı yaptırmakla yetindiler.
Sayfa 131Kitabı okudu
Bilim bazlı buraya dikkat.En büyük eksik.
Bir bakıma Batı'nın aydınlanma çağında yaşadığı yenilenmenin, Türk toplumunda kitlelere ulaştırılması yönünde, ekonomik, sosyal ve kültürel politikalarla, demokrasi ve eğitim politikalarına ihtiyacı vardır. Her ne kadar Atatürk en önde gelen Türk aydınlanmacısı ise de ,Türk aydını bilim bazlı dünya görüşüne yönelemediği için,toplumun kültür gecikmesini kırması henüz tam olarak sağlanmamıştır.
Bunun aksi olarak sosyal farklılaşma ve kutuplaşma var maalesef.
Değinilen sorunların çözümü için, toplumsal bütünleşmeyi sağlayıcı sosyal politikalarla, beşeri sermaye ve kurumsal altyapıya yönelik politikaların, bölgesel ve sosyal farklılıkları azaltıcı yapısal politikalarla birlikte devreye sokulması gereklidir. Bu yapısal politikalar, orta tabakayı güçlendirici sosyal politikalardan, küçük ve orta boy işletmeleri destekleyici ekonomi politikalarına kadar uzanmaktadır. Sosyal bütünleşmenin artırılması, orta tabakaları güçlendirirken, sosyal katmanlar arası geçişliliği ve dikey akışkanlığı artıracaktır. Kalkınmanın ve sanayileşmenin dinamik motoru olan yenilikçi -girişimci -yöneticiler daha çok orta tabakalardan çıkmaktadır. Çünkü orta tabakalar yükselmeye, rekabetçi düşünceye ve yeniliğe daha yatkın bir sosyal grup oluşturmaktadır. Bu kesimden yararlanmak için orta tabakaların güçlendirilmesi zorunludur.
Reklam
Şu an orta sınıf kalmadı diyebiliriz.
Türk toplumunun geçmişinde sınıflaşma olmamasına karşın son yıllarda sanayişleşmenin ve kalkınmanın sosyal politikalarla desteklenmeden gerçekleşmesi ve uzun süreli kronik yüksek enflasyon yüzünden gelir dağılımı önemli ölçüde bozulmuştur. Bu sonuç orta tabakayı eritirken, üst tabaka ile alt tabakalar arasındaki farklılaşmanın daha belirginleşmesine yol açmıştır.
Burası önemli! Bugün aksi atmosfer yaratılmaya çalışılsa da.
Türkler'in geçmişinde sınıflı toplum yapısının olmayışı, toplum içinde dikey akışkanlığın çok yüksek olmasına yol açmıştır. Toplumun en alt kesiminde, üst yönetim kesimine yükselebilmenin yolları hep açık kalmıştır. Örneğin, Osmanlı' da birçok devşirme, sadrazamlığa kadar yükselmiştir. Bugün de toplumun en üst yönetimine gelenlerin sosyal kökenlerinin genellikle üst sosyal tabakalara dayanmadığı görülür. Cumhuriyet Dönemi 'nin başbakan ve cumhurbaşkanları için de aynı tanı geçerlidir.
Sayfa 123Kitabı okudu
Tanzimat 'tan beri.Ama bugün hiç olmadığı kadar kutuplaşma var.
Ancak Türkiye 'de geleneksel toplumsal yapının düşünsel ve maddi temellerinden bir değişim olmadan, politik,kültürel ve kurumsal (hukuksal) çerçeve oluşturmak istenmiştir. Sonuçta ,bu alanlardaki kısmi yenilenme ve gelişmeler önemli ölçüde değer ve davranış sistemleri ile ilgili olduğu için, geleneksel değerlerle yenilikçi değerler arasında hâlâ sürüp giden çatışmalar gündeme gelmiştir. Bu ikili yapı, toplumda anlamsız ve gereksiz bir "ilerici" ,"gerici"; "batıcı", "geleneksel" ; ve "sağcı" , "solcu" ikilemi yaratmıştır. Bu ikilem Osmanlı'dan beri var olan bir toplumsal gerilim olarak sürüp gitmektedir.
Sayfa 120Kitabı okudu
Reklam
Hayattaki esas amacım. Kendimi gerçekleştirme.
Bilgi toplumunda birey ve girişimciyi, bilgi üretmeye yönelten temel motif ,kendini gerçekleştirmeye yönelik başarı olacaktır.
Sayfa 109Kitabı okudu
Bilgi eksikliğinin sebeb oldukları.
Bireyi sınırlandıran ve bağımlı kılan değer,norm,kural ve davranışlara karşı bireyin özgürlüğünü korumak bir gereklilik olmuştur. Toplumdaki refah ve maddi kaynakların dengesiz dağılımına karşı, eşitlik ve adalet ihtiyacı gündeme gelmiştir. Toplumdaki belirsizlik ve kavga ,güvenlik ihtiyacını doğurmuştur. Açlık ve yoksulluğa karşı mücadele, refah amacını önplana çıkarmıştır. Bu nedenle, sanayi toplumunun kültürü bir anlamda bir tepki kültürü olmuştur. Zıtlaşmacı konum ve yapılar, toplumsal dinamiğin olumsuz yönde kullanımına yol açmıştır. Zıt kutuplarda oluşan kültür kalıpları, çoğu kez mutlakçı ve zıtlaşmacı olmuştur. Oysa bilgi toplumu; uzlaşma, hoşgörü, çoğunluk ve katılımın daha kolay elde edilebilir olduğu bir kültürel ortamı getirecektir. Çünkü insanlar arasındaki çatışmada zıtlaşmaların çoğu,bilgi eksikliğinden kaynaklanmaktadır. Ayrıca toplum yapısının katılımcı ve çoğulcu olması, kültürde çeşitlenme, hoşgörü ve katılımı yaygınlaştıracaktır.
Sayfa 107Kitabı okudu
Ülkenin o günlere gelmesi temennisiyle. Eğitim .
Kısacası bilgi toplumunda yatırımların ağırlığı fiziki sermaye yatırımlarından beşeri sermaye yatırımlarına kaymaktadır. Eğitim düzeyinin sürekli artması, eğitim yatırımları ve harcamaları sürekli artmaktadır. .
Sayfa 101Kitabı okudu
Yaşasın bireycilik! 'Birey olabilmek daima' .
Bireycilik, daha çok bireyin kendi yeteneği ve kişiliğini kanıtlayıp gerçekleştirme şansının olduğu, kişisel düzeyde ortaya çıkaracaktır. Kişisel düzeyde birey , kendi girişimci, yaratıcı ve üretici yeteneğini kanıtlamaya, kendini gerçekleştirmeye; ve kendi isteklerini tahmine yönelecektir. Bireycilik bu düzeyde daha da yaygınlık kazanacaktır.
Sosyo-ekonomik gelişmede eğitimin önemi.
Bu aşamanın dinamik unsuru teknik yenilikler ve organize bilgi aktarımıdır. Bu nedenle eğitim -öğretim kalitesi ile araştırma ve geliştirme faaliyetlerinin önemi artmaktadır. Böylece yoğunlaşma, yığılma ekonomilerine yeni bir boyut kazandırmaktadır.
23 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.