Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Bilimsel Devrim

Steven Shapin

Bilimsel Devrim Gönderileri

Bilimsel Devrim kitaplarını, Bilimsel Devrim sözleri ve alıntılarını, Bilimsel Devrim yazarlarını, Bilimsel Devrim yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
264 syf.
9/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Kitap; Bugün sahip olduğumuz bilgi birikimi ile tarihte “Bilimsel Devrim” diye adlandırılabilecek bir kırılma noktası olmadığı tezi üzerinden örneklerle bir bilim tarihi anlatısı. 17. Yüzyıldaki bilimsel inanışlar ve uygulamaların, 18. Ve 19. Yüzyıldaki kimya ve biyolojideki gelişmelerin “Bilimsel Devrim” olarak adlandırılamayacağı; 17. Yüzyıl doğa felsefesinin Orta çağdaki geçmişinin devamı olarak adlandırmanın doğru tanım olacağını savunuyor. Kitaba göre Modern dünyaya bir anda dönüşmedik. Geçiş dönemi 17. Yüzyıl modern izler kadar, ortaçağdaki izleri de taşıdı. Bu noktada “17. Yüzyıl mekanik bilim devrimi” tanımının doğru olmadığını, ancak bunun evrimsel bir geçiş döneminden ibaret olduğunu gösteriyor. 17. Yüzyıl bilimsel devriminin (daha doğrusu mekanik felsefesinin) özü; “teolojik açıklamaların yerini mekanik açıklamaların alması” ve böylece modernleşmenin başlaması oldu. Ancak bu sürecin küresel bir sonuç olarak algılanılmaması gerektiğini, mekanik açıklamaların da sınırlı olduğunu bilmek gerekiyor. Dönemin filozof- bilim adamları Descartes, Böyle, John ray… gibi yazarlar yaratmış olduğu dünyada tanrının tasarımı ve maksadının izini sürüyorlardı. Doğadaki kanıtlar sahip oldukları “doğal teolojiyi” desteklemelerine yarıyordu. Doğanın yapısını ilahi bir amaç anlamında açıklıyorlardı. Bütün bunlara rağmen eğer bir bilimsel devrimden söz edilecekse; - Doğanın kişilikten arınması - Tarafsız bilgi üretme - Öznel yaklaşım yerine nesnellik - İnanç ve amaç yerine & doğal süreçerin dikkate alınmasına bağlı bir bilimsel disiplinin gelişmesi anlaşılmalıdır.
Bilimsel Devrim
Bilimsel DevrimSteven Shapin · Vadi Yayınları · 202113 okunma
Zaman içindeki belli bir noktada “Bilimsel Devrim” diye gösterilebilecek tekil ve ayrı bir olayın varlığı fikri, bugün artık pek çok tarihçiyi tatmin etmiyor. Bu tarihçiler bugün, 17. Yüzyılda “Bilim” diye adlandırılan ve devrimci bir değişim geçirmesi söz konusu olabilecek herhangi bir tekil, bütüncül kültürel varlık fikrini dahi reddediyorlar. Onlara göre söz konusu olan, doğayı anlamayı, açıklamayı ve kontrol etmeyi amaçlayan, her biri farklı karakteristik özelliklere sahip ve farklı değişimlerden geçen çok çeşitli kültürel uygulamalar yelpazesiydi. Ve şimdilerde birçok tarihçi, 17. Yy. ‘da bilimsel inanışlar ve uygulamalara işlemiş olan değişimlerin, ayrıntılarıyla tanımladığımız biçimde “devrimci” olduğunu kabul etmiyor. 18. Ve 19. Yüzyıllarda kimyadaki ve biyolojideki “gecikmiş” devrimler, tarihçilerin orijinal Bilimsel Devrim teşhislerini doğrulamakta zorlanırken, 17. Yy. doğa felsefesinin Orta Çağ’daki geçmişinin devamı olduğu üzerinde duruluyor.