Bilinçaltı
Sigmund FreudEn Eski Bilinçaltı Sözleri ve Alıntıları
En Eski Bilinçaltı sözleri ve alıntılarını, en eski Bilinçaltı kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bir insan bir yere bakıyorsa orada iIgiIendiği bir şey vardır. Bir insan bir yere hiç bakmıyorsa orada iIgiIendiği bir şey kesinIikIe vardır.
Boşuna bilim dallarında gezinip dolaşmanız. Herkes öğrenebileceği kadar öğrenir yalnız.
Hastalık tablosundaki şaşırtıcı bir değişiklik sonucu bir tipin diğer tipe dönüşmesine, hasta tarafından izlenen cinsel rejimdeki bir değişikliğin yol açtığını ortaya koyabilmiştim.
Sonunda bu yoldaki incelemelerim, nevrozlara pek genel olarak cinsel fonksiyon bozuklukları gözüyle bakmaya zorladı beni. Biyolojik bakımdan bu kadar önemli bir fonksiyonda enfeksiyonların yol açacağı tahribat ya da kaba anatomik lezyonlar dışında tehlikeleri hesaba katmayan tıbbın bir boşluğunu böylelikle doldurduğumu sanıyorum.
Ancak burada hastanın, kendini algılamak yolunda çaba harcayarak ele geçirdiği bilgileri olduğu gibi hekime açıklama yükümlülüğünü benimsemesi, yeteri kadar önem taşımayıp konuyla ilgisi bulunmadıkları ya da kısaca düpedüz saçma şeyler oldukları nedeniyle, aklına gelenlerin kaldırılıp bir kenara atılmasını isteyen içindeki itirazlara boyun eğmemesi gerekmektedir.
Zaten ne tuhafsa, yeni bir sorun karşısında kendi yargıları söz konusu oldu mu, insanların pek uygunsuz davranışlara başvurulduğu görülür.
Savaştan sonra ise bize karşı olanlar, savaş nevrozlularının, psikanalizin ileri sürdüğü savları çürüten bir durumu kesinlikle ortaya çıkardığını, nevrotik hastalalıkların etiyolojisinde cinsel nedenlerin hiç de yer alması gerekmediğini tanıtladığını açıkladılar.
Aynı zamanda naif
Burada J.M Charcot'un isteri kliniği için yaptıklarını birkaç sözle anlatmama müsaadenizi rica edeceğim.
Tecrübeler hep bir tek görüşün, yani benim görüşümün geçerliliğini ortaya koydu, dolayısıyla pek kısa bir süre sonra Breur'in <<ipnoid>> teorisiyle benim <<savunu(geriye itim)>> öğretim birbirine karşıt bir durum aldı.