Bin Yayla Gönderileri
Bin Yayla kitaplarını, Bin Yayla sözleri ve alıntılarını, Bin Yayla yazarlarını, Bin Yayla yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bir azınlığın yok edilmesi o azınlığın başka bir azınlığı doğurmasına yol açar.
Sayfa 500Kitabı okudu
Kapitalist üretim tarzı açısından, kimin hırsız kimin soyulan olduğunu söylemek zordur. Bunun nedeni, işçinin nesnel olarak tümüyle çıplak doğması ve kapitalistin nesnel olarak ‘giyinik’, bağımsız bir mülk sahibi olmasıdır. İşçiyi ve kapitalizmi bu şekilde biçimlendiren şey diğer üretim tarzlarında işlendiğinden ona akıl sır erdiremeyiz. Bu her gün tekrar tekrar meydana getiriliyor olsa da, zaten yapılmış bir halde ortaya konulan bir şiddettir. Şimdi bunu söylemenin ya da sonsuza kadar susmanın tam sırası olabilir: Sakatlama önceden mevcuttur, önceden kurulmuştur.
Devlet aygıtının, en tepesinde olduğu kadar en altında da, baştan engellenmiş, daha baştan sakat ya da ölü doğmuş, yaradılıştan zaaflı, tek gözlü ve tek kollu insanlara gereksinimi vardır.
Sayfa 451Kitabı okudu
Eğer iki kafa birbirine karışıyorsa, bu yalnızca aralarında pek çok aracı ya da geçiş olduğu için ve biri diğerini hazırladığı ve diğeri onu kullanıp muhafaza ettiği için değil, aynı zamanda zıt ve tamamlayıcı olmaları bakımından birbirleri için zorunlu olmalarındandır.
Sayfa 397Kitabı okudu
Bir şair olarak mı yoksa bir suikastçi olarak mı yaşanacak?
Suikastçi mevcut halkı moleküler popülasyonlarla bombalayarak tüm düzenlemeleri kapatan, onları sürekli genişleyen ve derinleşen bir kara deliğe atan kişidir. Öte yandan şair moleküler popülasyonları, gelecek bir halkın tohumlarını ekme ve hatta yaratma umuduyla serbest bırakan kişidir, ki bu popülasyonlar gelecek bir halka geçecek ve bir kozmosu açacaktır.
Sayfa 365Kitabı okudu
Hiçliğin içine batmak huzurlu bir unutuşun kapılarını açar ama kendi varoluşunun farkında olmak, bununla birlikte artık diğer varlıklardan ayrı belli bir varlık olmadığını, bizi kateden tüm oluşların ayrı olmadığını ‘bilmek’ , işte bu, ürküntünün ve ıstırabın tarifsiz zirvesidir.
Alacakaranlıkta, elimde boş bir tüfekle ve bütün hedefleri indirmiş bir halde ıssız bir menzilde duruyormuşum gibi bir his var içimde. Hiçbir sorun yok. Sadece sessizlik ve kendi nefesimin sesi. (…) Kendimi yakmam karanlık ve sırılsıklam bir şeydi. (Scott Fitzgerald)
Kırsal faşizm ve kent veya mahalle faşizmi, gençlik faşizmi ve emekli asker faşizmi, sol faşizm ve sağ faşizm, çift,aile,okul veya büro faşizmi: Her faşizm bir mikro kara delik tarafından tanımlanır; o, büyük bir genelleşmiş merkezi kara delikte tınlamadan önce, kendi başına bir değer taşır ve diğer kara deliklerle iletişime geçer. Her deliğe, her oyuğa bir savaş makinesi yerleştirildiğinde faşizm vardır.
Çatlak ‘neredeyse haberimiz olmadan meydana gelir, bunun farkına gerçekten bir anda varırız’. Daha az rahatsız edici olmayan, hatta çok daha rahatsız edici olabilen bu esnek moleküler çizgi yalnızca içsel ya da kişisel değildir: o aynı zamanda her şeyi oyuna sokar, ama başka bir ölçekte ve başka biçimlerde, başka türden ve ağaç-yapılı değil köksapsı dilimlenmelerle. Bir mikro politika.
Gerçek bir kırılma geri dönemeyeceğimiz, geçmişi var olmaktan çıkarttığından dolayı geri döndürülemez bir şey üzerinde meydana gelen bir şeydir.
Sayfa 212Kitabı okudu
OsB arzudur,arzuladığımız şey odur ve onun aracılığıyla arzularız. Ve bunun tek nedeni onun arzunun tutarlılık düzlemi ya da içkinlik alanı olması değildir. Çok sert bir katmansızlaşma boşluğuna ya da kanserli katmanın yayılımına düştüğümüzde dahi arzu hala oradadır. Arzu oralara kadar gider: kimi zaman kendi yıkımını arzular, kimi zaman yok etme gücünü arzular. Para arzusu, ordu, polis ve devlet arzusu, faşist arzu, faşizm bile arzudur. Ne zaman şu ya da bu ilişki altında bir OsB kurulsa, orada arzu vardır.
Sayfa 178Kitabı okudu