Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Güven Erkaya - Taner Baytok Söyleşi

Bir Asker Bir Diplomat

Taner Baytok

Bir Asker Bir Diplomat Gönderileri

Bir Asker Bir Diplomat kitaplarını, Bir Asker Bir Diplomat sözleri ve alıntılarını, Bir Asker Bir Diplomat yazarlarını, Bir Asker Bir Diplomat yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kanaatimce, 28 Şubat ülkemizin uçurum kenarındaki dönüm noktasıdır ve Türkiye’de demokrasi ve laik düzene inanan herkes o dönemin asker ve siyasî, bütün yöneticilerini şükranla anacaklardır
Sayfa 259Kitabı okudu
Cümlelerinde sık sık, “Elhamdülillah hepimiz Müslümanız” ibaresini kullanan Erbakan’a, bir konuşmamızda, “Biz önce Türk, sonra Müslümanız, sizin partinizin üyelerinin ağzından ben hiç Türküz’ lafının çıktığım duymadım, hep ‘Elhamdülillah Müslümanız’ diyorsunuz, siz Osmanlı sadrazamı değilsiniz, Türkiye Cumhuriyeti’nin başbakanısınız” dedim.
Sayfa 252 - Güven ErkayaKitabı okudu
Reklam
Şimdi ordunun içine türbanla girecekler. Yani subay ve astsubayların eşlerinin türban takmaları kanunla yasaklanmadığından, bunlara bir şey yapılmayacak, öyle mi? Biz buna, ordunun ikiye bölünmesi olayına izin veremeyiz. Ordunun anane ve disiplini buna müsait değildir.
Sayfa 246Kitabı okudu
Siyasî oluşumla mücadele edebilir, ama sokak ayaklanırsa ne yapacaksınız? Halkın üzerine ateş mi açacağız? Halkın tümüne silah mı çekeceğiz?
Sayfa 240Kitabı okudu
Hiç kimse, yüzde 50’nin üstünde oy bile alsa Türkiye'de demokrasinin kuralları uygulanacak diye bir partinin şeriata dayanan bir İslam devleti kurmasına, demokrasiyi kullanarak ülkedeki laik rejimi değiştirmesine göz yumamaz. İcabında, demokrasi kurallarının dışma çıkılarak bu engellenir. Zaten bunu halk askerden ister. Aksine bir davranış karşısında ise, halk, “Ordu ne güne duruyor, bizi irticaya mı teslim edeceksiniz?” diye sorar
Sayfa 239 - Güven ErkayaKitabı okudu
içte Kenan Evran rejimi, dışta Amerikalılar, “Aman Türkiye komünizme kaymasın” diye dine sarılmışlar, dozunu kaçırınca irticanın başımıza bela olmasına yardım etmişler. Bilerek veya bilmeyerek, isteyerek veya istemeyerek. Yağmurdan kaçarken doluya tutulmak gibi bir şey yani.
Sayfa 238Kitabı okudu
Reklam
Hiçbir ihtilal başlangıçta halkın karşısına, ‘Ben rejimi değiştireceğim, komünizmi, şu veya bu ideolojiyi iktidara getireceğim’ diye çıkmaz. Halka, yöneticilerin iyi olmadığını, halka yapılan muamelenin kötü olduğunu, onları ezdiğini, iktidara gelerek bunları düzelteceklerini söylerler. Halktan, bu hayallere kapılarak kendilerini desteklemelerini beklerler.
Sayfa 228Kitabı okudu
Partilerin yöneticileri ise, seçim mekanizması gereği, oy alabilmek için şirin görünmek ihtiyacındadırlar. Din istirmarcılığı da, şirin görünmemin en kolay ve etkin yolu olarak kullanılıyor
Sayfa 225Kitabı okudu
Eğer dinde bazı hususlan tenkit ediyor duruma düşerseniz, konuyu çarpıtarak sizi kolaylıkla dinsiz olarak gösterebiliyorlar. Herkes bu duru­ma düşmekten korkuyor. Bundan, ihtilal döneminin askerleri de endişe duydular.
Sayfa 224Kitabı okudu
Biz ne zaman Batı’dan istediğimizi alabildik? Daha doğrusu ne istediğimizi bildik? Ne verdilerse onu aldık. Şimdi de vermiyorlar. Kızıyoruz.
Reklam
Atatürk'ün Batılılaşırken ana ilke olarak ortaya koyduğu laikliği, hâlâ ordunun koruma ve titizliği sayesinde yaşatabiliyorsak, Magna Carta'nın asırlar önce İngilizlere tanıdığı hakları bugün hâlâ kendi halkımıza layık göremiyorsak, bunun günahını ne Batıklara yükleyebilir, ne de bunu onlara izah edebiliriz
26 öğeden 16 ile 26 arasındakiler gösteriliyor.