o yazlar ki
yaldızlı bir buğuyla yükselir denizden
sevdalı şarkılar gibi
her gün bir nağmesi eksilir
belleğimizden
gizli bir rüzgâr üfürür
plajın eflâtuna
çalan kumlarını
o kızlar ki
göz kapakları yorgun
nabızları mavi
dalgın parmaklarıyla bir şarkıyı aranırlar alaturka bir piyanonun
neveser tuşlarında
kederli bir incelik vardır duruşlarında
ya biz idam duvarıyız karşımızda çok insan öldürdüler
onlar hep döküldü biz hep ayakta kaldık
temelimiz kanla beslendi ama nedense uzamadık
öyle bakmayın bu yaralar şerefli yara değil