Bir Bozkır masalı
Habib MertEn Eski Bir Bozkır masalı Gönderileri
En Eski Bir Bozkır masalı kitaplarını, en eski Bir Bozkır masalı sözleri ve alıntılarını, en eski Bir Bozkır masalı yazarlarını, en eski Bir Bozkır masalı yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Son kez, köye koşar adım giden toprak yola baktım. Papatyaların, mor menekşelerin ve yaban güllerinin arasından kıvrıla kıvrıla köye inen yol… Kim bilir kaç defa o yolu yaya yürümüştüm ve kaç defa, ayaklarımı çamura bulayan o yola lanetler yağdırmıştım. Evet, yolun sonuna gelmiştim artık. Ama çok iyi biliyordum ki, her yolun sonu başka bir yolun başlangıcıydı.
Bavulumu alıp, aheste aheste yaklaşan otobüse doğru yürüdüm. Otobüs yavaş yavaş bana yaklaşırken, eylülün esinleyen yeli benden bir şeyler koparıyordu sanki. Yüreğimi sinsi bir korkunun ürpertileri yalazlıyordu. Birazdan yabancısı olduğum, yepyeni bir hayatın kapılarını açacaktı yüzüme yaklaşan otobüs ve beni bilmediğim bir dünyaya doğru taşıyacaktı.
Söz hak olunca, Ali dile derman olur. Aklının yularından tutup dilinin eğerine bindirir kelamı ve sen konuşursun, alem sana hayran olur.
Bir düşün gerçeğe döngüsünde atan kalbim, aynı anda bir gerçeğin hüznünde zonkluyordu.
Sayfa 5 - Firuze YayınlarıKitabı okudu
Uzaklaşıyordum. Doğup büyüdüğüm bozkırlardan uzaklaşıyordum. Bozkırın büyüleyen kokusundan koparıyordu adımlarım beni. At kişnemelerinden, şımarık oğlakların sırnaşmalarından, dağların sinesinde meleşen kuzulardan kısacası bütün bir geçmişimden uzaklaşıyordum.
Sayfa 6 - Firuze YayınlarıKitabı okudu
Artık çok uzaklarda kalmıştı yüreğimin yarısı. Yüreğimin yarısı bozkırda rüzgârla yarışırken, diğer yarısı korkulu bir bekleyişin nöbetinde zonkluyordu.
Sayfa 7 - Firuze YayınlarıKitabı okudu
Sobanın üzerinde fokurdayan çaydanlığın sesi, iliklerime kadar sirayet etmiş soğuğu anında kovmuştu bedenimden. Ne kadar da özlemiştim. Küçücük bir sobanın dört bir yanına inşa edilmiş o sevgi ve şefkat iklimini... Hele maddeden soyutlanmış, muhabbet ve tevazunun ruhlarda yer eden o saadet anlarını...
Sayfa 19 - Firuze YayınlarıKitabı okudu
Yaşayamadığın, hayatına aktaramadığın, eyleme dönüştüremediğin bilginin sadece hamallığını yapmış olursun. Unutma ki bildiklerinden sorumlusun, bilmediklerinden değil...
Sayfa 21 - Firuze YayınlarıKitabı okudu
Yorulmuştum. Yaşadığım onca yıkım oldukça örselemişti ruhumu.
Sayfa 46 - Firuze YayınlarıKitabı okudu
Doğup büyüdüğüm bozkırın çok uzağındaydım. Utangaç güllerin üşenerek açtığı bozkırın gün yanığı teninden koparılmıştım. Yosun kokulu bir denizin rıhtımında demirlenmiş, hüzün bandıralı bir gemiydim artık.
Sayfa 57 - Firuze YayınlarıKitabı okudu
Daha dün yaşanmış gibi duran bazı hatıralar, bir daha ulaşılamayacak bir koyun, geri dönülemeyecek bir yolun özlemle işlenmiş kıvrımlarını resmediyordu belleğime.
Sayfa 80 - Firuze YayınlarıKitabı okudu