Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Bir Çığır Öyküsü - Şule Yüksel Şenler

Demet Tezcan

Bir Çığır Öyküsü - Şule Yüksel Şenler Gönderileri

Bir Çığır Öyküsü - Şule Yüksel Şenler kitaplarını, Bir Çığır Öyküsü - Şule Yüksel Şenler sözleri ve alıntılarını, Bir Çığır Öyküsü - Şule Yüksel Şenler yazarlarını, Bir Çığır Öyküsü - Şule Yüksel Şenler yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bu nasıl davaydı böyle ? Bu nasıl sevdaydı? Yakıp, yıkıp kavuran; kül edip, küllerini göğe savuran; seni senden alıp, senden koparan; gönlünü Mecnun gibi Leyla'ya yandıran, zari zari Mevla'nın Yollarında nasıl sevdaydı bu böyle? Elbette böyle olmalıydı. Böyle davaya böyle sevda yarışırdı; zira, bu davanın büyüklüğünü, yüceliğini, manasını, sırrını, neticesini, meyvelerini, ecrini, derecesini ne kalem tasvir edebilirdi hakkıyla ne de kelam. Kalem de kelam da aciz kalırdı. Öylesine yüceydi bu dava. <İ'lâ-yı Kelimetullah davası >
Ben bir Fazıl isem...
"Necip Fazıl'a döneminin adamlarını soruyorlar: "Şunu nasıl buluyorsunuz?" diye. "Bırakın onu" diyordu Üstad. "Bunu nasıl buluyorsunuz? "Geçin onu!" "Peki Şule Yüksel hakkında ne düşünüyorsunuz?" dediklerinde, "Aaa! Bak işte! Ben bir Fazıl isem, o bir Fazıla'dır." diyordu."
Reklam
"Anna Frank'ın Hatıraları.. Hitler Almanya'sında bir Yahudi kızının tavan arasında yaşadıklarını anlatan bir kitaptı.Ben de onun gibi kaçak hayatı yaşıyordum. Onun Yahudilere soykırım uygulayan Nazilerce öldürülme tehlikesi vardı. Bense kendi ülkemde, kendi insanımın baskısından tavan arasına mahkumdum... "
Sayfa 199Kitabı okudu
...Şule hanım, ilmin çölünde yeşermiş bir ağaçtı..." Rahmetli Hekimoğlu İsmail (Ömer okçu)
"Yazılarıma başladığımda ilk olarak hapishane bavulunu hazırlamıştım, yani çeyizimden evvel hapishanede kullanacağım bütün eşyaları almıştım. Bunlar benim hapishane çeyizim... "
"...Şule hanım, ilmin çölünde yeşermiş bir ağaçtı..." Rahmetli Hekimoğlu İsmail (Ömer okçu)
Reklam
"Başörtüleriniz sizin zekânızı örtmez, ancak ahlâk ve faziletinizi yükseltir."
Hani bir zamanlar oğlu namaz kılmasın diye odasının kapısını kilitleyen, çalışmak da ibadettir diyen o baba, İslâm hakikatini gördükten sonra Allah yolunda hizmetten bir an olsun vazgeçmiyordu. Varını-yoğunu bu uğurda kaybediyordu ama en zor günlerinde sunulan maddî yardımları da elinin tersiyle itiyordu. “Madde mi, manâ mı?" sorusunu kendisine çok önceleri sormuş ve manâyı seçmişti o.
Sayfa 301 - Timaș YayınlarıKitabı okudu
O her zaman kızına: “Manevi açlık ve sefaletin, kendi mide açlıklarından çok daha mühim olduğunu” telkin ediyor, maneviyatı maddiyata tercih ediyordu.
Sayfa 301 - Timaș YayınlarıKitabı okudu
Yıllarca ailece çıktıkları yolculuklar gibi değildi bu yolculuklar, herkes yalnız gidiyor ve ardında derin acılar bırakıyordu.
Sayfa 301 - Timaș YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Zira; aziz ve muhterem Şule Yüksel Şenler biliyordu ki ; imansız selamet ve kurtuluş olmaz. O ise, vatanının sevgili kardeşlerim, dediği milletinin kurtulmasını, selamete çıkmasını ve saadete ermesini istiyordu. İşte zayıflamış, süzgün ve yorgun yine dört saat konuştu, çırpındı ve yine kendinden çok şey verdi. Allah razı olsun. Bir memleket ki böyle imanlı ve ihlaslı bir evladını; ne sebeple olursa olsun üzer ve rencide ederse ne diyelim! Dileriz ki artık bu memleket bütünü ile derin ve zarif Şule gibi bir vatan evladını artık üzmesin; rencide etmesin, ona gül yaprağı ile, bile dokunmasın gayretullaha dokunur. (Münevver Ayaşlı, 14 Nisan 1969 Pazartesi, Babıâlîde Sabah)
Sayfa 215 - Timaș YayınlarıKitabı okudu
“Ne irfandır veren ahlâka yükseklik, ne vicdandır. Fazilet hissi insanda ancak Allah korkusundandır, Yüreklerden çekilsin, farzedilsin havfi Yezdan'ın Ne irfanın kalır, kat'iyyen te'siri, ne vicdanın" (Mehmet Akif)
Sayfa 133 - Timaș YayınlarıKitabı okudu
“Din hayatın hayatı, hem nuru, hem esası, İhya-yı dinle olur şu milletin ihyası" (Said-i Nursi)
Sayfa 134 - Timaș YayınlarıKitabı okudu
73 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.