Bir Dil Afeti Olarak Ağız Bozukluğu
İbrahim GadbanBir Dil Afeti Olarak Ağız Bozukluğu Sözleri ve Alıntıları
Bir Dil Afeti Olarak Ağız Bozukluğu sözleri ve alıntılarını, Bir Dil Afeti Olarak Ağız Bozukluğu kitap alıntılarını, Bir Dil Afeti Olarak Ağız Bozukluğu en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Yemeklerimiz bozulduğunda iğreniyoruz, ağızlarımız bozulmuş, bir rahatsızlık duymayışımız neden?
Değişim İçin Önce Sen Adım Atmalısın
İnsan için olumlu veya olumsuz manada değişim göstermek mümkündür. İnsan, iyiye doğru da kötüye doğru da değişebilir. Yeter ki bunu isteyip onun için gereken çabayı ortaya koysun…
İslam , değişimin merkezine "insanı" koymuş ve iyiye de kötüye de değişimi onun isteğine bağlamıştır. Sen iyi olmayı istersen Allah seni iyi yapar; kötü olmayı murad edersen sana kötülüğü kolaylaştırır. Önemli olan senin istemen ve bu noktada gereken çabayı ortaya koymandır...
إن الله لا يغير ما بقوم حتى يغيروا ما بأنفسهم
“ Şüphesiz ki bir kavim, nefislerindekini değiştirinceye kadar Allah onlarda olan şeyi değiştirmez .” (13/Ra’d, 11)
Sayfa 86 - E-KitapKitabı okudu
“İnsan bir söz söylemeye dursun, mutlaka yanında gözetleyici ve (dediklerini zapt eden) hazır bir melek vardır.” (50/Kâf, 18)
Yine bir mü'min sövüp küfreden birisi de olamaz.Onun ağzından hiçbir zaman sövgü lafızları, küfür ifadeleri duyulmaz. En ağır şartlarda bile kızdığında sövmek yerine “subhânallah”, “estağfirullah”, “Allahuekber” demeyi yeğler ve bu sûretle her daim Allah‘ı zikretmeyi tercih eder.
Yemeklerimiz bozulduğunda iğreniyoruz,
ağızlarımız bozulmuş, bir rahatsızlık duymayışımız
neden?
Sayfa 4 - E-KitapKitabı okudu
Rasûlullah (sallallâhu aleyhi ve sellem)
“Kim iffetli olmak isterse, Allah onu iffetli kılar. Kim müstağni olmak isterse, Allah onu müstağni kılar. Kim de sabretmeye gayret ederse, Allah onu sabırlı kılar.”
İmam Şafiî‘nin en gözde talebelerinden birisi olan Ebu İbrahim el-Müzenî (rahimehullah), bir gün İmam Şafiî‘nin yanında hadis rivayet eden bir adam için "kezzâb/yalancı" nitelendirmesinde bulundu. Bunun üzerine İmam Şafiî (rahimehullah) ona dönerek şöyle dedi:
—Ya Ebâ İbrahim! Sözlerine en güzel kıyafetleri giydir. Ona “yalancı” deme; lakin “hadisi muteber olmayan birisidir” de.
Sayfa 72Kitabı okudu
Dili ıslah etmek, amelleri ıslah etmenin başıdır. Dilini muhafaza etmeyi beceremeyenler, amellerini de ıslah edip düzeltemezler. Ancak her kim diline sahip çıkar, sözlerinin hakka uygun oluşuna özen gösterir ve konuştuğu şeyleri Allah'ın rızasına muvafık kılmaya çalışırsa, onun amelleri de düzelip ıslah olur.
“Kullarıma söyle, en güzel olan sözü söylesinler.”
(17/İsra, 53)
Herkes belki "iyiyi" söyler, mü'min ise "en iyiyi" söyler.
Sayfa 63 - E-KitapKitabı okudu
Ama cennet gibi bir derdimiz varsa, mutlaka değişmeli ve Allah‘ın istediği çizgiye gelmeliyiz. Aksi halde ebrâr insanların yurdu olan cennete girmemiz bir hayalin ötesine geçmez.
Sayfa 36 - E-KitapKitabı okudu
“Ey iman edenler! Eğer siz Allah’a (Allah’ın dinine) yardım ederseniz O da size yardım eder ve ayaklarınızı sabit kılar.”
(47/Muhammed, 7)
Sayfa 20 - E-KitapKitabı okudu
En Çok Muhafaza Etmememiz Gereken Organımız " Dilimiz " dir.
Sayfa 21 - E-KitapKitabı okudu
Bazen Facebook, Whatsapp veya diğer sosyal medya hesaplarından kardeşlerimizin yazıştığını, yorumlar yaptığını görüyoruz. Adam bir şeye kızmışsa veya bir şey kendi fikrine uygun düşmemişse yahut biri kendisini eleştirmişse başlıyor hakaretler etmeye, ahlâkını bozarak yanlış sözler söylemeye!
Bunu başkası değil, Müslüman kardeşlerimiz yapıyor .
Ya hu bırak adam seni eleştirsin, hakaretler edip kötülesin. Bu onun karakterini ve su-i edebini gösterir. Sen niye onun seviyesine düşüyor ve onunla aynı sokak ağzını kullanıyorsun?
Biz, her bizi eleştirene böyle yapacak olsak o zaman " İslam ahlakının uygulandığı alanlar neresi ?" diye adama sormazlar mı ?
Zaten böylesi yerlerde İslam ahlâkı tatbik edilir, bu tarz durumlarda duygular frenlenerek dile veya kaleme sahip çıkılır. Normal şartlarda zaten kimse sövüp, hakaret etmez. En bayağı insanlar bile sakinken kötü söz söylemez. Hikmet ehlinin de dediği gibi “ Afiyet halinde insanlar eşittir . Bir bela gelip çattığında ayrışırlar .”
Biri seni kızdırdığında bunu bir belâ kabul et ve bu hâle sabrederek normal insanlardan ayrış. Ta ki bu sayede Müslüman olduğun ve İslam ahlâkıyla bezendiğin ortaya çıksın.
...zor durumlarda nefse sahip olunamazsa, diğer normal durumlarda sahip olmanın bir anlamı yoktur.
Sayfa 67 - E-KitapKitabı okudu
Bizim
ağız bozukluklarımızı düzeltemememizin en temel nedeni.
Cahiliyeden İslam‘a girerken bu alışkanlığımızı değiştirmeye kesin bir karar vermiş olmayışımız ve bu noktada gereken hassasiyeti göstermeyişimizdir. Eğer: ―Bu dine bu ahlâksızlıklarla girilmez, girilse bile bu hal üzere devam edilmez diye kesin bir inançla inansaydık bu huyumuzu değiştirmemiz daha kolay olurdu. Çünkü bir huyu değiştirmek içinönce ona karşı gönlümüzde var olan inancı değiştirmeliyiz.
İnanç değiştiğinde, huyun değişmemesi gibi bir şey söz konusu değildir.