Önemli olan Zeki olmak değil, o zekayla ne yapıldığıdır.
Kanun insanlardır, insanlar politiktir.
Bilal Soygazi , evlenmemiş ,insan ilişkilerinde samimiyetten pek hoşlanmayan, günlük rutinininden çıkmayı sevmeyen ve evinin manzarasına aşık emekli bir noterdir. Birgün evinin manzarısındaki ağaçlardan bir kaçının kesildiğini görür ve nedenini araştırır. Ünlü bir şirket çok sevdiği evinin manzarasına otel yapacaktır ve ön hazırlık için ağaçları kesmekle işe başlamıştır. Hemen işe koyulur. Otel yapımını durdurmak için önce başvurulması gereken her yere başvurur, görüşülmesi gereken herkesle görüşür ama arkasında başka dolapların döndüğünü öğrenir ve yasal olarak bu süreci asla durduramayacağını anlar. Kara kara düşünen Bilal, manzarısından vazgeçmek niyetinde hiç değildir kolları sıvar bağlantılarını kullanarak otelin yapımını durdurmak için her yolu dener.
Acaba çok sevdiği manzarısını kurtarabilecek mi?
Siz olsanız çok sevdiğiniz şeylerden öylece vazgeçmeyi mi yoksa ne pahasına olursa olsun savaşmayı mi seçersiniz?
Kitabı okurken ortak yaşadığımız dünyada insan olmanın erdemini unutmuş ,sadece kendi çıkarları ve amaçları için yaşayan insanları okuyacaksınız tam da şuan olduğu gibi ve sorgulayacaksınız "ben olsam yapar mıydım?".
Yazarın yayınlanmış ilk kitabı Bir Fena Manzara . Başlamamla kitabın bitişi bir oldu diyebilirim anlatımı ,olay örgüsü , vermek istediği mesaj ve çarpıcı gerçeklerle yüzleştirmesi benden tam not aldı. Kalemini çok sevdim yazarın ve herkesin kesinlikle okuması gereken eserler arasında umarım bol satışları olur. @a.utkucetinkaya kaleminiz daim olsun .