Ne olur dinleseydi bir,
Ve bilseydi;
Herkesten ve her şeylerden en önce kelam vardı:
Ne olurdu kelimeler sorsaydı bana ha basit ha zor,
Ne olurdu meraklansaydı,
mahlasımda neler vardı neler,
Ne olur dileseydi: buyur hadi, biraz da şiir konuş;
Ne olurdu kitaplara dokunsaydı: ne bu, neyi yazıyor?
Ne olur söylenseydi, öyle pire sebeplerden.... sen, solak mısın!?
Ne olur deseydi bazı hikayelerimi az abarttığımda: “daha neler!?”
Ben,
Ben koşuya bozkır çatlayan yarış atlarcasına,
Bir Yavuzhan, bir Mohan,
Bir çak sesinden ne şiir ne hikaye ne romanlar hem,
Öyle yazar, öyle bir anlatırdım ki hızla, koşarcasına,
Öyle çatlarcasına bir hazla konuşurdum ki,
Ne Manas, Ne Mem-u Zin, Ne binbir gece,
Ha masal ha destan,
Ne öncem ne sonram,
Ustamlar arasında ilk ben ölürdüm,
Ful kafiye keyifli aşırı heyecandan:
Ha Dengbej ha bir Ozan…