Ölüm Gerçeği
Kış yaklaşmak üzereyken, hatta Ağustos'un sıcağında bile kışın o soğuk günlerini hesaba katarak odun, kömür tedarikine; kışlık erzak teminine nasıl gayret ettiğimizi bilip duruyoruz. Hiçbirimiz, "Canım, bu sene kış belki de iki, üç ay daha geç gelir" diye bir ham hayâle kapılmıyoruz. Hele artık kışların hiç gelmeyeceğini aklımızın ucundan bile geçirmiyoruz. Halbuki ölüm gerçeği kış mevsimi gibi de değildir. O, çoğu zaman geleceğini, soğuk bir rüzgârla olsun duyurmaz. Aniden kapımızı çalar, karşımıza dikiliverir. Yalnız konu komşumuza uğradığında, bize de şöyle bir el sallayıp geçer. Radyo, televizyon haberlerinde, gazete sütunlarında hergün bize göz kırpar ama, nedense öylesi işmarlardan pek mânâ çıkaramayız.